Yeni Dünya düzeni ve Ortadoğu’yu iyi okuyabilmek

‘’Tüfek icat oldu mertlik bozuldu’’ diye sevdiğim bir sözden yola çıkarak aklıma gelenleri sizlerle paylaşmaya çalışacağım.

Eskiden belli başlı gazeteler vardı. Yazarlarıyla, magazini ve güncel konularıyla ayrı bir önem arz eden meşhur gazeteler vardı. Köşe yazarlarını merakla takip ederdik. Her yazılan noksansız ve okuyana bir şeyler katıyordu. Benlik, ego ve kibirden uzaktılar. Hele paraya göre yön değiştiren hiç yoktu. Zaten olsa da hoş görülemezdi.

Ya şimdi!

İnanın dün okuduğum yazarı bugün yazmış olduğuyla kıyaslayamıyorum. Köşe kapmaca misali gazete değiştirenler. Televizyon yorumculuğunda eyyamcılıktan fazla pazar malzemesine dönen yazar ve çizerler girdi hayatımıza. Ne okuyucuya ne de izleyiciye saygısı var ne de sözlerinde bir inandırıcılık. Bunlara futbolda fanatizmin yerine aday olacak holigan gazetecilik desek yeridir.

Yeni Dünya düzeni dedikleri bu çağda siyaseti ve ülkeleri parasal yönden gücü elelrinde tutanlar yönetiyor. Gerçi bu önceden de böyleydi lakin önceleri bu kadar net görülmüyordu. Şimdi aradaki ‘’Ayıp’’ gölgesi de kalkınca bunlarla haşir neşir olanlar bir külhanbeyi misali ortalarda dolaşıyorlar.

Bu zihniyetin dünya versiyonu gözüne kestirdiği ülkeleri önce bir iç araştırmayla ele geçirmeye çalışıyor. Olmadı kültürel ve inançsal değerleriyle oynamaya kalkıyor. Bununla da başaramayacağını anlayınca terörizmi devreye sokuyor. Tıpkı 60 yıldır ülkemizde gerçekleştirdiği ‘’inanç özgürlüğü’’ ne karşı yapılan zulüm ve akabinde terör örgütleriyle iltisakları.

Yazımızın başlığındaki Ortadoğu gerçeği de zaten ülkemize uygulanan planın geniş kapsamlı halidir. Bu konuyla alakalı planı hazırlayanların ekmeğine yağ sürmeye çalışan bizdeki devşirmeler ve onların yancıları körebe oyununu aratmayacak köşe kapmaca oynuyorlar. Nerde durdukları belli olmayan nutuklar atıyorlar. Ne başı ne ortası ne sonu belli yazılar kaleme alamıyor ağababalarına nasıl hizmet edeceğini şaşırmış bir halde karakalem çalışmalarına devam ediyorlar.

Sevgili okurlar Ortadoğu’da oynanan oyun yeni değil, senaryosu kurtuluş savaşı yıllarında yazılmış bir hikaye… Şimdi bu hikayenin romanlaşmış hali sergileniyor. Romana katkıda bulunanlar da ne yazık ki romana figüranlık rolü dahi biçilmeyen züğürt takımı. Önlerine atılan birkaç kuruş harçlık ile sağa sola havlayan bu figüranlar harçlıkları kesildiğinde ne güzel ortalıkta bir dansöz misali kıvırıyorlar.

Emin olun bu dansözler olmasa Ortadoğu bugün Dünya’nın en huzurlu bölgesi olurdu. Bu bölgeyi bu hale sokan siyonizm değil, siyonizme şirin gözükmeye çalışan satılık kalemşörlerdir.

Müslüm SÖYLER