SARAYSIZ BAŞKAN JOSE MUJİCA’

Naci Konyar
‘Sadelik iyilik ve doğruluk olmayan yerde büyüklük yoktur’
Bir düşünce adamının ‘Cemiyete, mesuliyet ve fedakarlık duygularıyla nefsini vakfetmiş, şöhretle servetten uzakta yaşayan insanlara büyük demeliyiz. Ve genç nesillere bunların hareketlerini büyük hareketler diye tanıtmalıyız’ sözleri onu tarife uyuyor.
12 Ocak 2025 günü bir gazete köşesinde hayatını okuduğum Uruguay’ın efsane lideri Jose Mujica bu kategoriye giren ve genç nesillere tanıtılması gereken insanlardan biri…
Dünyanın en yoksul devlet başkanı olarak anılan Jose Musica, 2015 yılında görevini devrettiğinde, ardında yaşam kalitesi yüksek, demokrasisi güçlenmiş, ekonomisi büyümüş bir ülke bırakmış. Kıtanın en özgür basınına sahip ülkesinde beş yıllık görev süresinde önemli reformlar gerçekleştirmiş. 60’ların ortasında askeri darbe döneminde hapis yatmış, işkence görmüş, 1985’yılında legal siyasete adım atarak önce milletvekili sonra bakan ve ardından devlet koltuğuna oturmuş. Halkın yüzde 52’lik desteği zaman içinde yüzde70’ lere yükselmiş. Başkanlık sarayı yerine kendi çiftlik evinde yaşamayı tercih etmiş. Maaşının yüzde 90’ını bağışlamış, 87 model vosvos’undan vazgeçmemiş.
89 yaşındaki eski Uruguay devlet başkanı, yemek borusunda başlayan kanserin karaciğerine yayıldığını söyleyerek tedavi olmayı reddetmiş, son günlerini çiftlikte geçirmiş ‘Mutluluğa değil, zenginliğe odaklanmış durumdayız, hayat geçip gidiyor’ diyen Mujica, dünyanın en yoksul devlet başkanı olarak anılmasıyla ilgili olarak da şunları söylemiş:’ Fakir değilim, tutumluyum. Çünkü sahip olduğum özgürlüğün keyfini sürmek için zamana ihtiyacım var. Yoksulluğu değil, ölçülü olmayı ve ağır olmayan bavullarla yürümeyi seviyorum’.
Mujica düşündüğü ve inandığı gibi yaşamış, 87 model vosvos’una otostopçu alacak kadar halkıyla iç içe bir lider olmuş, insanlar onun çevresinde korku ve menfaat için değil, sevgi ve minnettarlık için toplanmışlar.
Mujica, devletinin itibarını saray yerine demokrasiyle yükseltmeyi tercih etmiş, yoksulluğu azaltmış, refahı yükseltmiş ‘Ben insanların geceleri yatacak bir saçak altı bile bulamadıkları dünyada, başkalarının 500 metre karelik malikanelerde yaşamasını anlamıyorum. Evsizler için ev, suyu olmayanlar için su, ekmek lazım. Sen böyle bir dünyada özel uçağım olsun diyorsun. Herkes daha fazlasını isterse, bir gün kimseye bir şey kalmayacak.’
Uruguay’ın efsane lideri Jose Mujica, 89 yaşında yaşamını yitirdi. Mücadelesi ve mütevazılığıyla sadece Uruguay halkının değil, dünyada ki pek çok insanın sevgi ve saygısını kazanmış sade yaşamış ve direniş geçmişiyle hatırlanacak bir liderdir.
Doğruluk dürüstlük ve mütevazı yaşam denince aklımıza gelen 10.Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer’i de unutmamız gerek.
‘Oğlunu everdi. Düğün ve nikah töreni Çankaya Köşk’ünde yapıldı. Davetlilere takı getirilmemesi rica edildi. Getirenler oldu ama teşekkür edilip alınmadı. Gelin ve damadın nikah şahitliklerini arkadaşları yaptı. Gelin, Olgunlaşma Enstitüsünde dikilen gelinliği giydi. Köşk’ün aşçıları da izne gönderilmişti. Düğün yemeği Cumhurbaşkanı Necdet Sezer ve eşinin kendi cebinden ısmarlandı. Masalara servis edilen su dahil Necdet Sezer’in kendi maaşından biriktirdiği parayla karşılandı. Nikah günü Çankaya Köşk’ünde kullanılan elektriğin parası da kendi maaşından ödendi. Ahmet Necdet Sezer’in oğlunun, gelinin ismini kimse duymadı. Cumhurbaşkanlığı için ayrılan her 100’liranın sadece 70’lirasını harcadı. 30’lirasını hazineye geri verdi. 14 makam aracını çok fazla diyerek indirdi. Bir makam aracını, kırmızı ışıkta durmasını şoföre tembih ederek kullandı.
Halkımızda demokrasiyi devlet adamlarının tavırlarında ölçüp biçmeye bir temayül vardır. Devlet adamlarına hakiki itibar onların çalışkanlığı, vakarı, doğrululuk dürüstlük ve mütevazı yaşamları üzerinden verilir.
Ez cümle ‘semer-i hayat hayırla yad edilmektir’ Allah tüm idarecilerimize hayırla yad edilmeyi nasip etsin…