Serkan Bayram ve Engellilerin Çırpınışları

Engellilerin umut bağladığı Ak Parti Erzincan Milletvekili Av.Serkan Bayram'ın yaşam mücadelesi mi? Engellilerin hakları mı konusunda yazarımız Müslüm Söyler'in önemli tespitleri...

Şubat 3, 2025 - 09:47
Şubat 3, 2025 - 11:13
 0
Serkan Bayram ve Engellilerin Çırpınışları

Haber: Semih Koyuncu

Her sözüne ‘’Türkiye eski Türkiye değil’’ sözleriyle başlayan Sayın Cumhurbaşkanım:

İlk evvela Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını hem Türk vatandaşları olarak bizler, hem de dış dünya da çok iyi biliyor. Her şeyin yenileştiği, savaşların dahi taktik değiştirdiği günümüzde elbette Türkiye olduğu yerde kalmayacaktı. Bir şekilde olması gereken duruma terfi edecekti. Lakin bizler değişimin ve eskinin yenileşmesinin ‘’insan ekseni’’ üzerinde olmasını istiyoruz. Unutmayalım ki, insanın değer görmediği yerde ‘’Vatan’’ söz konusu dahi edilemez. Bizim eski diye tabir ettiğimiz Türk devletlerinden günümüze kadar geldiğimizde, Türklerin her daim zayıf olanın yanında olduğunu adımız kadar iyi biliyoruz. Bizim tarihi sözlerimize göz atacak olursak,

Üstte gök çökmese, altta yer delinmese, Türk milleti; ilini, töreni kim bozabilir!

Ya Osmanlı döneminde, millet için kurulmuş imarethaneler, yardım ve en önemli detay olarak ‘’Sağ elin verdiğini sol el bile görmesin’’ anlayışı bugün geldiğimiz noktadan hangi konuda eksik kalmıştır. Milleti sadaka verircesine verilenler meclis kürsüsünden haykırılıyor…

Yıllarca ülkesine hizmet etmiş emekli memurlarımıza verilen zam oranına bakıldığında milletin vekil gördüklerinin çerez parası kadar bile etmeyen bir meblağ ile karşılaşıyoruz. 

Evet Türkiye eski Türkiye değil, emekli eski emekli değil…

İnsana yatırım eski Türkiye’deki yatırım da değil.

Geçen kendi camiamı ilgilendiren bir konuda Ak Parti Erzincan Milletvekilimiz Av.Serkan Bayram ile görüştüm. Çok faydalı bir görüşme oldu. Çünkü bazı gelişmeleri sosyal medyadan ziyade muhatap ile birebir görüşmek daha doğru olduğunu gördüm ve anladım. Daha önceleri kendisi hakkında ufaktan da olsa eleştirilerim olmuştu. Bu eleştirileri yapmadan önce sayın vekilimize yakın olan dava arkadaşlarıyla da görüşmüş ve onlardan aldığım bilgiler doğrultusunda eleştiriler yapmıştım. Kendisiyle birebir görüşmem de anladım ki, gerçekten gönülden yaptığı çalışmalar birileri tarafından engellenmeye çalışılıyor. Ne yazık ki bu engellemeyi yapanlar kendi çevresinde onu destekler görünmeye çalışanlarca oluyordu.  İşte bu duruma şahit olduğum görüşme sonrası ‘’asla kişinin şahsıyla ya da elinizde çok önemli deliller olmadıkça eleştiri yapmamak’’ konusunda doğru tespit yapma gereği hissettim.

Peki Serkan Bayram ne yapmıştı! Kendisini vekilliğe gönderenlere karşı görevlerini yerine getirmiş miydi?

Aslında görüşme gününe kadar bu konuda olumlu düşünüyordum desem yalan olurdu. Bireysel bazda yaptıklarını takdir etmemek doğru olmazdı. Bireysel mücadelesi hakkındaki ‘’yaşam hikayesi’’ bence herkes tarafından bilinmesi gerekenlerdi. Bende bunları gördüm ve takdir ettim.

Geçmişte yaşanan vahim bir olayın ardından başlayan büyük bir sıçrayışın hikayesiydi bu. Tarlaya serpilen bir buğday tanesinin filizlenip, günlerce kızgın güneşte kalıp, ambarlarda bekletilmesi ve değirmen çemberinden soframıza gelmesi kadar zorlu bir süreçti. Sanırım o nedenle yazmış olduğu hayat hikayesinde hayatını bir buğday tanesine benzetmiş.  Hayatındaki ince detaylara fazla girmeyeceğim, bu konuda dileyen ‘’Buğday Tanesi’’ filmini izleyebilir. Ben sadece hayatında yaşadığı zorlukları aynı kaderi paylaşanların yaşamaması için verdiği mücadeleden bahsetmek istiyorum. Her ne kadar kişisel görünse de toplumsal bir meseleyi meclise ve dünya kamuoyuna taşıyan Serkan Bayram'ı bir kez daha samimiyetle kutlamak istiyorum. Aynı sesi uzun yıllar mikrofonlarda dile getirmeye çalışan biri olarak bu ses bana biraz daha net ve gerçekçi olmuştu.

Engelliler konusunda verdiği o takdire şayan mücadelesini sadece projeler bazında değil, bizzat yaşayıp, yaşatarak anlatmaya çalışmış. Bir gün Ankara’da, diğer gün Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde, bir gün İstanbul’da diğer gün dünyanın değişik bir coğrafyasında kendini göstere göstere bu davayı ve yapılması gerekenleri anlatmış. Bunu anlatırken de bu projenin ısrarla İstanbul Merkezli olmasını dile getirmiş.

Peki ya sonra!

Sonrası kendi partisinde, kendi grubunda grup başkanı tarafından dışlanmışçasına harekete maruz kalmış. Yine de yılmamış durumu sosyal medyadan ve özel televizyon kanallarından kamuoyu ile paylaşmış. Kendisinin partiler üstü bir görevi olduğunu haykırmak istemiş. Yine de o malum asla kabullenmemesi gereken kanun taslağı mecliste kabul edilmiş. 

Umarım ki, ilerleyen zamanlarda kendisiyle bu konuları uzun uzadıya konuşur, gereken çoğunluğu sağlar ve hayalindeki Engelliler, yaşlılar ve özel gereksinimli vatandaşlarımızı temsil yetkisi olacak bir bakanlık ya da özel bir komisyon kurulmasına vesile oluruz.

Türkiye yüzyılı olması için önce bu milletin öz değerlerine sahip çıkılması gerektiğini belirtir, tüm okurlarımızı Allah’a emanet ediyorum.

Selametle…

Müslüm SÖYLER

 

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow