Kurban ve Müslüman Duruşu

Müslüm Söyler'in Kurban ve Müslümanlık adına yazdığı makalesi...

Haziran 6, 2025 - 17:28
Haziran 6, 2025 - 20:01
 0
Kurban ve Müslüman Duruşu


Her zaman bir masal gibi anlatırız "eski bayramları." Oysa bayramlar daima aynıdır; paylaşmayı ve adil olmayı öğretirler. Özellikle Kurban Bayramı'nın kendine özgü bir duruşu ve konumu vardır. Bu duruş asla değişmez; değişen ve değiştiğini sandığımız tek şey, bizim bakış açımızdır, yani kişinin duruşudur. Kurban'ın anlamı ve amacı da her zaman aynı kalır. Ne var ki bizler, bu anlam ve amacı kendi duruşumuza ve konumumuza göre yorumlayıp değiştirebiliyoruz.


Bir Müslümanın Duruşu Nasıl Olmalıdır?

Öncelikle, kendimizi kandırmamakla işe başlamalıyız. Çünkü kimse kimseyi kandıramaz, hele ki Allah'ı asla. Kandıran da, kandırılan da aslında insanın kendisidir. Dediğimiz gibi, insanın, bilhassa Müslüman olanın, bir duruşu olmalıdır. Bu duruş, su gibi berrak ve doğru bir hizada akmalıdır.

Bunu kısa bir örnekle açıklayalım: Elimizdeki bilgisayarlar veya cep telefonları, belirli kurallar çerçevesinde kullanıldığında daha doğru hizmet verirler. Üreticinin önerdiği doğrultuda kullanılmazlarsa, küçük de olsa sorunlar yaşanabilir. Güncellemeleri ve bazı detayları takip etmezsek, bir gün telefon veya bilgisayar sistemsel olarak çökebilir ve tüm bilgilerimiz çöp olabilir.


İnsanın Kılavuzu: Peygamberler ve İçgüdüler

Küçük bir cihazda bile bu denli teferruat ve dikkat edilmesi gereken hususlar varken, insan beden ve ruhunda da onu korumaya ve doğru yaşamaya yöneltecek belirli kurallar vardır. Nasıl ki telefon ve bilgisayar üreten firmalar, en iyi verimin alınabilmesi için "kullanma kılavuzu" adı altında talimatlar sunuyorsa, Yaradan da yarattığı insana ve tüm canlı varlıklara bir "yol yürüme kılavuzu" iletmiştir. Bu kılavuz, aklı olan insana peygamberler aracılığıyla, diğer varlıklara ise içgüdüsel yollarla gösterilmiştir. Bu durumu inkâr etmek, ilme, bilime ve akla aykırıdır. Kimsenin isminin başına "prof." unvanı koyarak bilmişlik taslayıp bu gerçeklerin üzerini örtmeye hakkı yoktur.


Yaratılışın Kusursuz Mucizesi

Bugün kurbanlar kesiliyor; kesilen bir kurbanlığın tüm organlarını tek tek incelemeye kalkın. Orada görecekleriniz, dünyada değil, dünyaya gelmiş geçmiş tüm ilim deryalarının toplam bilgileri, bu kurbanlığın sadece bir kılını bile meydana getirmeye yetmez. Bilim, yalnızca var olan mineralleri ve kimyasalları kullanarak geçici şeyler elde edebilir. Bir kalbin iç kısmıyla dış kısmını ayıran, o kalbi vücudun diğer organlarına bağlayan ve o bağlar arası kan akışına imkan sağlayacak damarları dizayn eden sizce kim olabilir? Sonra o kan yollarının komşusu sinir yolları, bunların kavşak noktalarından beyne giden verilerin ana noktaları... Aradaki iletişimin hızını ve ortaya çıkan işlevleri hiç düşündünüz mü? Ses ile sesin tarafına bakan göz ile aradaki sesin neye ait olduğunu kavrayan akıl dünyasının işbirliği sizce neyin göstergesi? Bu küçük örneklemenin ardından sizlere devasa sonsuzluktan bile bahsetmedim; o mükemmel feza ve akıl almaz denge...


Müslümanın Net Duruşu

Peki ya insan? Ya Müslüman? Sizce nasıl olmalı?

Bir Müslüman, olduğu gibi görünmediği takdirde, kılavuzuna uyulmadan kullanılan bir araca benzer. Nerede ne hata ortaya çıkacağı, nerede kısa devre yapacağı hiç ama hiç belli olmaz. Ama bir Müslüman, kendisine bahşedilen hayatın önsözüne ve bu önsözü yazanın tavsiyelerine uyması durumunda, mükemmele doğru giden bir hayat yaşar. Eğer Müslüman görünüp Müslüman gibi hayat sürmezse, sendeleyen bir maratoncu gibi zikzaklar çizer ve yarış dışı kalır.

Bir Müslümanın duruşu net olmalıdır. Neye inandığını anlatmak yerine, yaşadıklarıyla inandığı doğrular ortaya çıkmalıdır.

Tıpkı kurbannın amacına uygun kesilip dağıtılması gibi...

Umarım anlatabilmişimdir. Selametle.


Müslüm SÖYLER

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow