"Aydın" ve "Entelektüel" Kavramları Üzerine Bir Sorgulama
Yazarımız Müslüm SÖYLER'in Aydın ve entelektüel konusunda paylaşmış olduğu bir makale...

Günümüzde sıkça kullanılan "aydın" ve "entelektüel" kavramları, kanaatimce insanlık için doğru birer tanım olmaktan uzaktır. Bir insana "aydın" dediğinizde, diğerleri karanlıkta mı kalmaktadır? Ya da birine "entelektüel" dendiğinde, diğerleri bilgi birikiminden yoksun mu sayılmaktadır? Şayet bu tanımlar gerçekten insanlığa vakfedilmiş olsaydı, bu tanımı en layıkıyla temsil edenler, zümrelerin önderi Hz. Muhammed ve onun yolunda gidenler olurdu.
Hz. Muhammed'in Aydınlık Rehberliği
Peki neden mi? Hz. Muhammed (s.a.v.) güler yüzlü ve tatlı dilliydi. Hatta "güzel söz sadakadır" diyerek gönüllere dokunan bir elçiydi. İnsanlık için söylediği şu sözlere bakar mısınız: "Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız; müjdeleyiniz, korkutmayınız."
Hz. Muhammed, iki şey arasında tercih yapması gerektiğinde, günah olmadığı müddetçe her zaman en kolay olanı seçerdi. Yanlış davranışları olanları gördüğünde dahi kimseyi incitmeden hataları düzeltir, sert mizaçlı kimselere hoşgörülü davranır, onların bu durumlarını anlayışla karşılardı. Yüzünden tebessüm hiç eksik olmazdı; en sıkıntılı anlarda bile üzüntüsünü belli etmez, yanındakilerin içini karartacak bir tavır sergilemezdi.
İşte insanlığı aydınlığa götürecek davranış ve öğütler böyle olmalıdır. İnsanlığa yaşarken "yaşatmalı". Aydınlık veya entelektüellik bence bunu gerektirir. Bunu da en hak edilmiş biçimde insanlığın hizmetine sunan Hz. Muhammed ve ashabıdır.
Günümüzdeki "Aydın" Algısı ve Bir Sorgulama
Şimdi ise "aydın" ve "entelektüel" diye tanınan ve tanıtılan zatlara bakıldığında, insanlığı hor gören, onları tabakalara ayıran ve sınıflandıran bir zümre akla gelmektedir. Bu durum değerlendirmesini ve sorgulamayı siz değerli okurlara bırakıyorum.
Tepkiniz Nedir?






