banner45

Taşova'nın Renkli Siması

Sitemiz yazarlarından Eczacı Naci KONYAR memleket insanlarının örnek hayatlarını köşesine taşımaya devam ediyor. Bugünde Emeklli bir belediye çalışanı Mübadillerden Mitat Kara'yı kendi üslubuyla anlatmış...

Taşova'nın Renkli Siması

https://tinyurl.com/canlib4h, https://tinyurl.com/canlib4h, Geneva,sans-serif;">Modern zamanların rüzgarıyla bütün şehirlerimizi birbirine benzeyen apartmanlarla donattığımızdan şehirlerimizin farklılık lezzetini kaybettik. Ruhunu betonlaşma rantiyesine teslim etmiş bu şehirlerde şurda doğdum, şurda büyüdüm şurda okudum diyen nüfus çoğunluğundan dolayı bu şehirlerimizde aşinalıkların giderek azaldığı, ananelerin ve şehir değerlerinin yitirildiği yaşanan bir gerçektir.

Geçmişin samimi nezaketi yok olmuş, dostluk bağları zayıflamış değişen sosyal yapının ve artan nüfusun etkisiyle yerli nüfus artık itibarı kalmayan bir metaya dönüşmüştür ancak küçük ilçeler böyle değildir. Onlar da yavaş yavaş betonlaşma rüzgarına uysalar da aşinalıklar ve dostluklar daha kaybolmamıştır. Bu küçük ilçelerin öyle hanedan sülalesinden filan gelmedikleri halde ünlü olan kişileri vardır. Onları herkes tanır ve bilir. Onlar ünlerini yaşamış oldukları hikayelerinden alan kimselerdir.

İşte Mitat Kara 2022 yılında Taşova Belediyesinden Emekli olan Mübadil kökenli Emruş (Emrullah) ağanın oğlu şivesini değiştirmemiş, organikliğini yitirmemiş, arkadaşlık, dostluk, muhabbet ve cana yakınlık gibi insani özellikleri olan ilçemizin ünlü ve renkli simalarından bir ülfet insanı…

Biz kahvesi ve çay ocağı en bol olan aynı zamanda yüz yıllardır sözlü kültüre olan alışkanlığımızdan dolayı sohbeti seven bir milletiz. Taşova’nın çay ocakları dostluğun, arkadaşlığın, muhabbetin koyulaştığı yerlerdir. Orada bir masa etrafında tahta sandalyelerde çayın lezzetinde sohbeti demleyen, dostları kenetleyen tatlı anlar paylaşılır.

Mitat Kara ile bir araya gelenler ‘Ne olacak bu memleketin hali’ sorusunu masalarına konuk etmekten ziyade onun İtfaiyedeki hikayelerini sohbete konu yaparlar Mecnunla oturup sohbet ederseniz, Leyladan başka söz duymazsınız derler. Mitat Kara’nın olduğu sohbetde de muhabbeti yapılan İtfaiyedeki görevi ile ilgili kendisine yakıştırılan hikayelerdir. Anlatılan ve ona yakıştırılan hikayelerden ikisine anlatarak sohbeti aralıyalım;

‘Mitat İtfaiyede nöbetçidir. Telefon çalar. Telefondaki vatandaş ‘Karabük’te anız yanıyor’ deyip İtfaiyeden yardım talebinde bulunuyor. Mitatın cevabı ‘Karabük’e biz bakmıyoruz Zonguldak İtfaiyesi bakıyor’ diyor.

Mitata yakıştırılan ikinci hikaye; Yine bir köyde evde yangın çıkar. Taşova İtfaiyesinin bütün çabalarına rağmen ev tamamen yanar. Mitat evi yanan perişan ev sahibini teselli eder. Üzülme der ev yandı ama arsayı kurtardık’

Bizim kültürümüzde çalışmak mukaddes ve çalışan el mübarektir. Bir toplumda saadet mesleğini severek yapan, hizmet yaptığına inanan ve bununla mesut olan insanların elinden sağlanır. İnsanlığın hayrına ve iyiliğine yönelik her türlü çalışma ibadettir.

Martin Luther King sanki Mitat Kara için söylemiş:

‘Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse Mikelanjelo’nun resim yaptığı, Bethoven’in beste yaptığı veya Şekspir’in şiir yazdığı gibi süpürsün. O kadar güzel süpürsün ki gökte ki ve yerdeki durup ‘Burada dünyanın en iyi çöpçüsü yaşıyormuş’ desin’

Mitat Kara’nın sokakları süpürmedeki hünerini en iyi Amiri Ahmet Kaya bilir ama Simit Kafe çay ocağındaki sohbet güzelliğini  arkadaşları Selahattin Yaman Hocam, Adnan Kara ve Abdullah Seçkin Hocam daha iyi bilirler.

Son yıllarda yaşadığımız acılar dışında ülkemizi ortaklaştıran bir şey kalmadı kendi hedeflerimize odaklanıp diğer insanların gözüyle bakmayı unuttuk. Başkalarının ihtiyaçlarına karşı körleştik. Cemiyete fedakarlık duygularıyla hizmet eden servetten ve kuvvetten uzakta yaşayan insanlarla bizi bağlayan bağları hissetmeden yaşıyoruz.

Bir insana değer vermek özen göstermek ona kıymetli olduğunu hissettirmek bir kültürdür. Bunun eğitimi yoktur kitaplarda yazmaz. Yolu insan olmaktan geçer.

Doğru olmak olduğu gibi görünmek bir kumaştır. Hoşgörüyü elden bırakmamak da bir kumaştır. Saygıyı hak edene, saygıda kusur etmemek de bir kumaştır. Dostlarla gücenmeden, gücetmeden şakalara katlanmak bir kumaştır. Bunlar kaliteli kumaştır. Çok güzel durur insanın üzerinde. İşte bunlar kaliteli insan özellikleridir.

Sevilmek, iyiliklerle anılmak, itibarlı olmak parayla ölçülmez. Kişilik ve duruşunuzda dostlarınız nezdinde itibarınızı belirler. Kişiliğiniz itibarınızdır.

Yaşadığı ilçeye hizmeti dokunan bir işçi maaşıyla ikisi üniversite biri lise mezunu üç evlat yetiştiren Mitat kara unutulmasın. İlçenin böyle canları her dem hatıralarıyla selamlansınlar.

Bir yabancı şair ‘Mutlu olmak istiyorsan her gün/Güzel bir resme bak/Güzel bir şiir oku/Güzel bir Musiki dinle ve mümkünse iyi bir şey söyle’ diyor. Biz de bugün ilçemizin sevilen renkli siması Mitat Kara’dan söz ettik.

Yeni sözlerle muhabbetlerle ve iyiliklerle buluşmak niyazıyla…

Not- Sevgili Mitat, emekli olduğunda vadettiğin ‘Suvan pidesini’ ne zaman yiyeceğiz…

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER