Bir insanın yaşamına, roman tarzı bir yaklaşımla bakalım istedik. Romanın kahramanı bir doktor,diğerleri ise yaşanılan çevredeki insanlar daha doğrusu canlılar diyelim.
Dr.Osman Gürer, Taşova'da doğmuş, çocukluğunda öğretmen olmak istese de hayat ona sağlık söktöründe görev vermiş. Tıp Eğitimini tamamlayıp uzmanlığını kazanınca, doğduğu yerde bu eğitimin meyvelerini vermeye başlar.
1984'lü yıllarda tanıdım Dr.Osman beyi, tabii daha önceleri de annemin sıklıkla rahatsızlandığı dönemlerde adını sıkça duyardım. Sadece annemden değil, köyümün sağlık konusunda sorunları olan tüm köylülerimizden.
Sadece anneler ve babalar değil, öğrencilerinde hep dilindeydi Dr.Osman Gürer...
Bende okul döneminde ergenliğin verdiği bazı sorunlar, belki de psikolojik bazı sebeplerden kaynaklanan olumsuzluklar nedeniyle aile doktorumuzun kapısını çaldım. İlk tanıştığım gün dün gibi aklımda, beni önce sözlü olarak dinledi. Sonra, aç bakalım göğsünü birde sırtını dinleyelim, bakalım senin söylediğin aynı şeyleri söyleyecek mi organların dedi. Güzelce bir dinledi vücudumu. Sonra bana dedi ki, ''sanki sen biraz vücudunu fazla dinlemeye dalmışsın. Bana sorarsan karışma akciğer, kalp senden desteksiz ve özgür çalışırlar, bu çalışma ritmini bozarsın böyle kendini dinlersen''. O kadar rahatlamıştım ki, bana karşı o sevecen ve içten tavrından dolayı. Sadece bir dahiliye uzmanı değil, bir psikolog gibiydi.
Belki de bu tavır beni kendisine abone yapmıştı. Özellikle de ücret konusunda da böyle farklı bir yapısı olması bizim gibi öğrencilerin çat kapı girebileceği bir mekan haline getirmişti muayenehanesini.
Zaman her şeyin ilacıdır diyoruz ya, aslında iyi bir durum ve iyiniyet zamanın ilacı dostlar. Lise bitti köyüme döndüm. Bir yıl bile dayanamadım, Osman hocamın dediklerini unuttum ve istenmeyen durum başıma geldi. Derken, köyden birkaç defa gidiş - gelişler çoğalınca beni yine karşısına aldı ve üstüne basa basa söyledikleri aynen şöyle; ''bu tür rahatsızlık demeyelim de kuruntular insan hayatını kalitesiz ve çekilmez hale getirir. Bu durum asla insan öldürmez ama ömrünün sonuna kadar sana düşmanının yapamayacağını yapar'' dedi. Gün gelecek yaşın benim yaşlarıma hatta daha yukarılara geldiğinde bana hak vereceksin, demişti.
Zaman geçti, söylediği zamanın da ilerisi bir zamana geldik ve kıymetli hocam Dr.Osman Gürer'e ''Haklıymışsın Hocam'' diyorum. Çünkü 32 yıl görev yaptığım İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nin duayen hocaları da tıpkı Osman hocamın söyledikleriyle örtüşen sözler ettiler. O zaman yaş 16 civarlar ve sonrası 19'lar ... Şimdilerde 50'lerin üzeri...Osman hocamın görüşleri doğruluğunu korurken bu doğruların belki de kitaplaştırılması en az tıp hekimliği yetiştirmek kadar önem arzediyor benim nazarımda.
Anlatmak istediğim sadece halkın doktoru olarak maddi kaygı taşımayan biri değil, teşhis ve tedavi konusunda da ileri düzeyde bir uzman sayın Osman Gürer... Bir Üniversitede olmuş olsaydı en kıdemli ve iyileşen hastaları tarafından önerilen bir hekim olacağından eminim.
Şunu özellikle belirtmekte yarar görüyorum. Taşova gerçekten çok güzel ve ilim sahibi insanlar yetiştirmiş. Bu konuda aklıma gelenleri saymak isterim, Taşova'nın Belediye Başkanlarından merhum Süleyman BURSALI, şimdilerde eğitime verdiği desteklerle sayın Bursalı'nın oğlu sayın Fuat Bursalı, Eğitimci Başkanlarımızdan sayın Özgür Özdemir, duayen bir isim Özkan Ağış, Bir iş ve gönül adamı Amasya Belediye Başkanı sayın Mehmet Sarı, Eczacı Naci Konyar, Taşova Sevdalısı Gönül Hayati Özkan, Türk Halk Müziği sanatçısı merhum Arif Meşhur, Taşova'nın Palası sayın Sezai Cingöz ve daha niceleri... Ölenlere rahmet kalanlara sağlıklı uzun ömürler diliyorum.
Her zaman haber değil, habere konu olmakta değil, bazen değerlerimizi farkındalık oluşturacak bir halde yeni nesle tanıtmamız gerekir dostlar. Çünkü değerler sahiplenilince daha güzel değerlere kavuşuruz. Unuttuğumuzda ise hep birlikte değersizleştiriliriz.
Dr. Osman Gürer bu değerleri bizlere hatırlattın bana göre ve yaptıklarına göre o bir Ordinaryüs Profesör...
Allah sağlıklı uzun ömürler versin kıymetli hocam...
En kısa zamanda hayata farkındalık katacak bir röportajda buluşmak ümidiyle...
Güncelleme Tarihi: 15 Ağustos 2020, 16:48
Bende 8 veya 9 yaslarındaydım hasta olmuşdum babam beni amasyaya samsuna götürmüştü. Cözüm bulamamışlardı enson Osman doktor götürmüştü babam orda muayeneden sonra 6 taneiğne vermişti vurunduktan sonra hiç bir seyim kalmamıştı. Bu anımı hiç bir zaman unutamam Osman abiye Allah uzun ömürler versin Esen aydan hasan küçükşahin oğlu vedat