Evet İstanbul'da belkide çokça yaşanan durumlar, her kilometrede bir canlının yaralanması ve hayatını kaybetmesi. Bunlar o kadar sıradan olaylarmış gibi medyaya yansıtılıyor ki, bir canın ne kadar önemsiz olduğu vurgulanmaya çalışılıyor sanki. Sokak hayvanlarının otobanlarda yaralı ve ölmüş bedenleri neredeyse her kilometre başında karşımız çıkıyor. Hiç bir önlem alınmamasının yanısıra birde kaza yapanların yakınlarının ''ne varmış bunda, hergün olan durumlar'' demeleri gerçekten bir şeylerin ters gittiğinin işareti olsa gerek. İşte İstanbul Sarıyer'de meydana gelen bir kaza bunun en son örneği. Havanın yağışlı olmasından dolayı kaygan zeminde duramayan motosikletli kurye belliki müşterisine siparişi yetiştirmeye çalışıyordu. Birden karşısında bir otomobil beliriyor ve aşırı hız ve yağış neticesi kaza meydana geliyor. İşin enteresan yanı bu kaza sonrası yaşanıyor. Belki o pizzanın müşterisi bu kazayı yapan otomobilin sürücüsünün ailesi de olabilirdi. Belki de yolda eve gidene kadar gelsin diyerek siparişi kendiside vermiş olabilirdi. Lakin o kaza yapan otomobilin yakını gazetecilerin çekim yapmalarına öyle bir söz ediyor ki, insanın kanını dondurcak cinsten...

''Böyle durumlar çok oluyor, ne diye haber yapıyorsunuz, haber değeri mi var ?'' diyor.

Yani yerde yatan kişi onun için önemsiz...

Yerde yatan kişinin ekmek parası için bizlere taşıdığı o pizzaların yerlerde olması, kaskın ve motorun parçalandığı alanda bir ağır yaralının olması onun için bir haber değeri taşımıyor..

Aslında insanlık adına değil de insanlığın nerelerde unutulduğunun bir hikayesi oldu bu kaza ve sonrası yaşananlar...