Öyle bir doğa harikası bir ortam ki, kendinizi bir anda Anadolu'nun o balta girmemiş ormanlarında hissedersiniz. Bir yanda tavuklar, ördekler, diğer yanda mandalar ve farklı türden inekler...Bu ortamda hayvansal gıdaların hepsini bulmanız mümkün. Yumurta, süt, yoğurt, kaymak hatta ve hatta manda sütünden üretilmiş muhteşem lezzetiyle dondurma...







Gelelim bu harika ortamın mimarı Kenan Satıcı'ya...

Kenan Eyüpsultan'a bağlı Pirinççi Mahallesi'nde dünyaya gözlerini açıyor.  İlk ve orta öğrenimini de burada tamamlıyor. Ardından Üniversiteye girip sosyoloji okuyor, 7 senedir de hayvancılık ile uğraşıyor. Çevrede ''Mandıra Filozofu'' olarak tanınan Kenan Satıcı Ampute Futbol ile de spor kariyerine artılar katmış. Arıcılık onun hobilerinden, bu hobisine burada da devam ediyor.  Açmış olduğu doğal ürün marketinde süt ve süt ürünleri talebi fazla olunca bu işe ömrünü adamış...Bir Aile Şirketi misali kurulan Derin Orman Çiftliği İstanbul dışına hatta yurtdışına kadar ürünlerini pazarlıyor. 









Kurulan işletmede manda sütü, yoğurdu, peyniri, kaymağı ve inek sütünden de tereyağı yaptıklarını, aynı zamanda damızlık da yetiştiriliyor. Tüm ürünleri kendi dükkanlarında satışa sunuyorlar.  Gelen müşteriler hem doğal ortama gelmiş oluyor, hem de üretimi ve ürünlerin ana kaynaklarını yerinde görmüş oluyorlar.







Kenan Satıcıyla hem manda sütünden yapılmış dondurmayı yedik, hem de sohbetimize devam ettik. Türkiye'de işsizlik ve ekonomi konusunda ne düşünüyorsunuz ? dediğimde...







-Valla biz burada çalıştırmak için eleman bulamıyoruz, hatta farklı sektörde ticaret yapan arkadaşlar dolgun maaşlı dahi çalıştıracak eleman bulamıyorlar.  Biz burada Pakistanlı işçiler çalıştırıyoruz. Ekonomi çalışan ve kazanan için asla kötü olmaz. Devletimiz bunca felakete ve baskılara rağmen hem ekonomiyi hem de sosyal hayatı iyi idare ediyor. Pandemi de bile dünya ülkelerinin acziyete düştüğü zamanlar biz dimdik ayakta kalmayı başardık. Azim ve dürüst çalışırsanız her daim kazanırsınız.







Buraya gelen müşteriler genelde size neler soruyor ?

-Müşterilerimiz zaten hayret ve merakla bakıyor. Nasıl başardığımı, nasıl idare ettiğimi soruyorlar. Ürünleri nasıl sakladığımızı, nasıl ürettiğimizi her bir şeyi merak ediyorlar. Biz de onları elimizden geldiğince tek tek çiftliğimizde gezdiriyoruz.







Çalışan işçileriyle de bir abi kardeş gibi iletişim kuran Satıcı, işçipatron değil; onlar patron ben işçi gibiyim. İşlerini ve bizleri çok seviyorlar. Bu iletişimin sonucunda da harika ürünlerin keyfini müşterilerden gelen memnuniyetle birlikte yaşıyoruz.







İstanbul gibi bir yerde böylesi güzel ortamların çoğalması gerektiğini söylediğimizde ise, maalesef bunu bile yok etmeye çalışanlar var diye konuştu.







Çiftlik kadar marketinde de aynı düzen var, doğal bir dekor ve tablolar ürünlerle özdeşleşiyor.







Bir ailenin mutfak ihtiyaçlarının neredeyse tamamını karşılayacak gıda ürünleri doğallığından bir şey kaybetmeden sofranıza geliyor.







Mandaların düzenli yaşamları hem dışarda hem de ahırlarında insanı hayrete düşürüyor.