Acaba gündemi sarsan bu gazeteci mafya ilişkileri önceden yok muydu !!!
Ya da gazeteci, siyasetçi ilişkileri...
Veya gazeteci işadamı ilişkileri...
Diyoruz ya hani, "temiz siyaset, temiz toplum ve temiz medya" diye...
Nasıl olacak peki...
İşini dürüstçe ve temiz yapan yazar, çizer, gazete, radyo ve televizyoncu neden hep ezilen oluyor.
Alkışlar yalancı ve düzmece haber yapan sahtekar gazeteciye...
Reklam ve destekler üç kağıtçı medya sektörüne...
Sonra şu işadamına bilmem kim çöktü, bu gazeteciye bilmem kim tehditler savurdu diye veryansın edeceksin...
Beyler, unutmayın ki bu sistemin saç ayağı ve itici güçleri sizlersiniz...
Yani şimdiki rahatsızlık duyanlar. Bakmayın siz kızışmış ortama kibrit çakanlara...
Bugün dert yananların secereleri araştırılsa, onlarıda açığa vuran biri çıksa, emin olun sokağa çıkacak mecalleri kalmaz.
Biz 20 yıla yakın yazıp çizen, halk için sosyal programlar yapan, lakin bir adım öne çıkartılmayan, reklam pastalarında yer aldırtılmayan her daim millete ve işine saygılı olanlarız.
Biz dünde aynı çizgideydik bugünde, cüzdanımızla beynimizi hizaya getirenlerden olmadık.
O haksız kazançları cep edenlerle elbette aynı karede ve yerde olmayı da istemeyiz.
Onlar dün aldı, yedi, içti ve de keyif yaptılar...
Bugün onlar, yalanlarının ve aldıkları haksız teşviklerin altında ezilip büzülürken, biz yine başımız dik yolumuza devam ediyoruz...
Kusura bakmayın !
Bugün ortaya saçılan bazı gerçekler sayesinde dünü eleştirenler, yarın kendi hikayelerini de okuyacaklar ve dinleyecekler.
Topunuzun akıl ve ruh dünyasının röntgeni çekilse emin olun bu eleştirdiklerinizden hiç bir farkınız olmadığı aşikar ortaya çıkacaktır.
Siz kim;
Necip Fazılları, Nazım Hikmetleri, Peyami Safa, Ahmet Kabaklı, Ömer Lütfü Mete ve Uğur Mumcuları anlamak kim....
Kirli çıkılarınıza değerlerimizi sokmayın yeter...
Selametle..