Yine bir istismar...
Ve yine ÇO-CUK-LAR...
Feci olansa; istismarı yapanlar ANNE ve BABA...
Peki ama hep yapan ve yapılanı konuşuyoruz. Kafamıza göre ceza veriyor, ahkam kesiyoruz...
Nasıl böyle bir şey yapılabiliyor ?
Akıllar bunu neden sorgulamıyor.
Suçlar ve cezaları değil, bu suçların neden işlendiğini de araştıralım.
Suçu işlemeden işlenmemesi için neler yapılmalı durumunu konuşalım...
Tıpkı günah işlememekten ziyade günaha giden yolları terk etmek misali.
Söylemler, kişisel saldırılar, toplumsal olarak doğru bilinen yanlışlar ve doğru bilindiği halde yapılanlar.
Hani ''şeriatın kestiği parmak acımaz'' derken, herkes içinde bir acı hissetmişçesine isyan ediliyordu. İdam denilince de toplumu korku çemberinde daraltıyorduk. Ne değişti de şimdi sokak dilinde dahi idam konuşulur oldu. Magazin basını dahi idamdan ve ‘’şiddete en büyük şiddet uygulansın’’ dilini kullanıyor.
Halbuki kendi içimizde kirliliğe zemin hazırlıyormuşuz bunun farkında değilmişiz.
Ekranlarda ve sahnelerde çıtalarını yükselttiğimiz ve gelecek neslin ahlaki çöküntüsüne sebep olanları gençliğe idol yapmadık mı…!
Tıpkı;
Yarışmalar...
Dedikodu programları...
Ahlaksızlığın kol gezip, prim yaptığı diziler...
Radyoculuktan başka her şeyi çağrıştıran programlar ve o programlara destek veren iş adamları...
Haberlerde manşet manşet verilen magazin dünyasının ünlü sapıkları...
Kurum başkanı ve müdürlerinin genç kızlarla düşüp kalkmaları....
Önce yanlış atılan temeli araştırın...
Sonra katlar tek tek ortaya çıkacaktır...
Anne ve baba çocuğuna tacizde bulunmuş...??!
Sebep...
YOK !!!!
Eleştiri ve hakaretler ise diz boyu...
Bunları okuyan çocuk ne düşünür diye akıl eden yok. Ha bire küfürlü ve ağza alınmayacak kelimeleri sıralıyorlar.
Sapıklıkların resimleri boy boy...
Sapıkça kelime ve cümleler artık biblenmeden servis edilmeye başlandı. Bence bunun bir anlamda ismi ‘’magazinzel taciz’’ değil midir.
Ama bir vites geri alın, eleştirenlerin hayatına bir giriverin...O zaman arka planın ön plandan farkı olmadığı aşikar ortaya serilecektir.
İnanın frene basmaya çalışanlar, durumdan şikayetçi olanlar hep bu noktaya gelinmemesi için yapılan mücadelelere taş koymadılar mı ?
Yapmayın Allah Aşkına...!
Bunlar hepimizin eserleri...
Ne çabuk unuttunuz...
Sahnelerde izleyiciye küfreden şovmenleri alkışladığınız günleri...
Unutmayın...!
Vitrin, mağazanın ilk odasıdır.