Sanat ile sanatı icra edenin bir terazide sanat ile sanatını icra ettiği halka bakış açısı onun karakterini ortaya koyar.
Merhum halk ozanımız Neşet Ertaş bunu hem eserlerinde hem de yaşamında net bir şekilde ortaya koymuştur. Halkının karşısına çıkarken ‘’saygısızlık olmasın ceketimi ilikliyim’’ diyerek sahnede mahcup bir ifadeyle kendine çeki düzen verirdi.
Bir başka duayen Zeki Müren dinleyenlerine kıymetlilerim diyerek söze başlar, her sahne sonunda ‘’siz değerli dinleyenlerime karşı bir kusurum varsa affola ‘’ diyerek dinleyenlerine veda ederdi.
Asıl dünya yıldızı olan Barış Manço’ya ne demeli, Türk kültür ve değerlerine duyduğu saygı diğer toplum ve milletlerin değerlerine duyduğu saygıyla eşdeğer değil miydi….Dünyaya örnek bir sanat adamıydı.
Şimdilerde çağ atladık, eşit haklara sahip olduk, lakin atladığımız çağ ne hazindir ki bok çukuruna doğru gidiyor…Eşit haklar derken eşitsizliğin dibine çöküyoruz. Kara cahillere bilgi ve kültür çeşmesi gibi bakarken, onların dudaklarından çıkan çirkefliklerle asıl bilgi ve kültür deryalarına setler çekiyoruz. Velhasıl varlık içinde yokluk çeken ‘’varyemez’’ bir hal aldık.
Aslında varlığımız ve değerlerimiz içinde başkalarına kendimizi yedirmeye gayret gösteriyoruz. Sanatını bizlere icra etmekle görevli bulunanlar, hiç sıkılmadan, utanmadan büyüklere akıl hocalığı bile yapmaya kalkışıyorlar. ‘’Şu kız beni sevmeli bana kazak örmeli’’ derken, beyinlerinde toplumu uçuruma götürecek düşüncelerle sanat dünyasında yol aldıkları aşikar bir hale geldi.
Dün halkın büyük kesimiyle dalga geçen, milletini ve değerlerini hiçe sayıp o değerleri ‘’Ramazan, Şaban, İsmail,Recep, Ayşe ve Fatma’’ isimleriyle alaya alan filmlerin varlığı bugünlerde çok daha net anlaşılıyor.
Sanatçı öncelikle sanatını icra ettiği milletine saygılı olacak, ön yargılı olmayacak… Hele hele o halkın ince çizgileri konusunda çok ama çok hassas olmayı bilecek. Sanat ve sanat adamlığı bunu gerekli kılar.
Yıllarca bu ülkenin ekmeğini yemiş, suyunu içmiş ve halkının sırtından nafakasını kazanmış bir kendini bilmez, sanat adına bu ülke insanının manevi duygularına, inançlarına ve ahlaki değerlerine saldırıda bulunuyor. Hem öyle iğneleyici de değil, düpedüz bir saldırı… Bakar mısınız şu aymazlığa;
Bindik bir alamete
Gidiyoruz kıyamete
Benden selam söyleyin
O cahil Havva ile Adem’e…
Yahu önce sen kimsin…! Kendini bu ucube eserde nereye koyuyorsun ?
Hadi koydun da kime karşı bunu mırıldanıyorsun ….
Sende hiç edep, haysiyet ve ahlaki duruş yok mu…
Birde birkaç sanat eseri kapacağım, onun üzerinden bende prim yaparım belki diye sazana sazanca dalan zavallılar var. Yahu sizi siz yapan o eserler değil, kıymet bilmediğiniz bu halk… Siz kitap okumamış cahiller, bari Nasrettin Hoca okusaydınız da bindiğiniz dalı kesmeseydiniz…
Hadi selametle…