Covid 19 ;

Uzaydan mı, Çinden mi ! geldi…

Yoksa, laboratuvar ortamından mı doğdu ?

Tüm bu sorular cevap beklerken on binler ölüyor, milyonlar can çekişiyor, uzak kalanlar ise psikolojik baskılar altında endişe ile nefes alıyor.

Hayatın tüm pozitifliğini alıp giden bir küresel salgın ile boğuşuyoruz. İlmin ve ilim insanlarının ‘’çıkış yok’’ dediği bir sonla karşı karşıya mıyız ? Kim bilebilirdi ki, dünya böylesi bir salgın karşısında çaresiz kalıp bir şekilde teslim olacaktı.

Bazı varsayımlar, bazı düşünceler ve bazı akıl almaz senaryolar bu salgında başka bir tehlikenin yolunu açıyor.  Acaba ! diyor insan, ilim ve bilim insanları yaradılışın ayarlarıyla mı oynuyor ? Evet bu inancın dahi epey yer bulduğunun somut örnekleri vaka sayılarıyla yarışıyor desek yeridir.

Bazı düşünceleri makaraya sardığımız da teknolojik atıkların oluşturduğu çöp yuvalarının geri dönüşüm aracılığıyla canavarlaştığı varsayımları da ayrı bir düşünce anaforunu oluşturuyor.

Toplumların ahlaki yasakları delip, virüsün yasaklarının o yasakları aratacağı varsayımları ise ''Ahlaki değerlerin intikamı'' varsayımını ortaya koyuyor.

Açık ve net söylenemeyecek ne varsa bu salgın günlerinin içinde  gizli bir ajan misali dolaşıyor.

Soruların içinde cevaplar olsa da, cevapların içindeki belirsizlikler akıl dünyasında akordu bozuk vokaller oluşturuyor.  Bu nedenle koro halinde çıkan sesler hiç anlaşılmıyor. Bu anlaşmazlık ise pandemi sürecini gererek daha ileriye doğru itekliyor.

Baz istasyonları ile başladı aslında bu teknolojik vakalar, ardından 3G ve 4G nihayetinde 5G’ler le neredeyse dünyamız görünmeyen yansımaların ‘’kırılgan alan çöplüğü’’ ne dönüştü..…

.......devam edecek....