Koyuncu yazısında; "1960 yılının bir bahar ayında Amasya'nın Gümüşhacıköy ilçesine bağlı Beden Köyünde Dünya'ya gelmiş. Büyükannesi adını Ramis koymuş. Ramis saklı güzellik demekmiş. Lakin O, güzelliğini hiç saklamamış. Güzel olan ne varsa, güzel gördüğü, bildiği ne varsa dostlarıyla paylaşmış. O'nun ki büyük bir başarı öyküsü.
O, Ramis Topal...
Genç bir delikanlı olduğu yıllar Türkiye'nin en karışık olduğu döneme denk gelmiş. 1980 ihtilalinin öncesi ve sonrasını en çetin şartlarıyla yaşamış. Kendini Devrimci Atatürkcü olarak niteleyen Ramis Topal, hayatı yaşanılır kılacak, sınıfların, cins ayırımının olmadığı, kimsenin ötekileştirilmediği, sömürünün ortadan kaldırıldığı, herkesten kendi yeteneğine göre katkı istenen, herkese ihtiyacı kadar olanak sunan bir Türkiye özlemiyle genç yaşlarda Siyasi mücadelenin içerisinde bulmuş kendini. O günleri şöyle anlatıyor;" Ben tam bağımsız Türkiye için mücadele ettim. Devletime ve Devletimin askerine polisine baş kaldırmadım. Devletimle değil, hükümetin hukuk tanımaz dayatma ve faşist baskısıyla mücadele ettim". Bu sözler O,nun ne kadar kibar olduğunu, gelenekçi bir yapıdan geldiğinin kısa bir özeti sanki.
Dönemin kötü şartları nedeniyle öğrenimini Samsun'un Havza ilçesinde tamamlamış. 1980 ihtilali sonrası şimdilerde Silverline adı ile faaliyet gösteren Otomaksan isimli şirkette Tarık ve İbrahim Atay ile birlikte çalışmış. Vatani görevini yaptıktan sonra dayısı ile beraber başladığı matbaa sektöründe önemli bir yer edinmiş. Matsan Matbaa malzemeleri şirketini kurarak bu sektörün lokomotiflerinden birisi olmuş. Bu arada gönlünü Mine hanıma kaptırmış. Çok sevdigi Mine Hanımla mutlu bir yuva kurmuş. Bu evlilikten bir erkek bir kız çocuğu olmuş Ramis Topal'ın. Çocuklarını da iyi yetiştirmiş. Üniversite eğitimini tamamlayan oğlu şirketinin başına geçmiş. Hayvan hakları savunucusu, Hayvansever kızı ise veteriner hekim olmuş. Hemşehri dernekleri, eğitim vakıfları, sosyal ve kültürel dernekler başta olmak üzere birçok sivil toplum örgütünün kurulma aşamasında bulunmuş. Dernekleri kurmakla kalmamış derneklerde aktif olarak görev almış. Maddi manevi çok destek vermiş derneklere. Çok hizmeti bulunmuş.
İnsanımıza daha fazla nasıl hizmet edebilirim düşüncesi aktif siyasete itmiş O'nu. Amasya'nın askeriyim, Amasyaya hizmet için sloganı ile çıktığı yolda 2011 yılında Cumhuriyet Halk Partisi Amasya Milletvekili olmuş. Mecliste devamsızlığı olmayan ender vekillerden birisi olan Ramis Topal hemen hemen her oturumda yer almış. Verdiği onlarca soru önergesi ile milletin hislerine tercüman, derdine deva olmak için çalışmış. Meclis kürsüsünden defalarca Amasya'nın sorunlarını dile getirmiş. Soğan, pancar, tütün üreticisi Amasyalı çiftçilerin yükselen sesi olmuş. Köylüye süt ineği diye verilen Angus türü besi hayvanı yolsuzluğunu Türkiye'nin gündemine taşımış sorunun çözümü için didinmiş durmuş. T.B.M.M Tarım Orman Komisyonda yer alarak 2B orman arazileri sorunu nedeniyle mağdur olan Orman köylüsünün sorunları ile ilgilenmiş. Çevreye zarar veren Hidro elektrik santralleri (HES) konusuna da duyarsız kalmayarak Heslerin daha çok denetlenmesi için çalışmış. Van depremi sonrası soluğu Van'da alarak arama kurtarma çalışmalarını takip etmiş, birçok arama kurtarma çalışmasına bizzat katılmış. Dempemzede Van halkının barınma sorununun çözüme kavuşması için yoğun mesai harcamış. Kamu kuruluşlarından T.C. ibaresinin silenmesine en sert muhalefet eden isim olmuş. Mecliste soru önergesi veren ilk milletvekili olarak tepki için kendi sosyal medya hesaplarında isminin başına T.C ibaresi ekleyerek yeni bir akım başlatmış. Milyonlarca insan bu akıma destek vermis ve isminin başına T.C. yazmış.
Partisinin politikası ve inandığı değerler doğrultusunda Gezi direnişinde en ön saflarda durmuş. İstanbul Taksim Divan Otel önünde eylemler esnasında güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanması sonucu yaralanan vatandaşlara yardım ederken kendini bilmez bir polisin saldırısı sonrası burnu kırılmış, lakin mücadelesini yine de sürdürmüş. Kuzey Irak'ta zor günler geçiren Türkmenler konusunda da sessiz kalmamış. Kuzey Irak'a giderek Türkmenlere destek olmuş.
Dünya ve Ülke gündemini yakından takip etmesi, yoğun çalışmalar yürütmesine rağmen Amasya'yı ve Amasyalıyı hiç ihmal etmemiş. Her fırsatta soluğu Amasya'da almış. İlçe ilçe, köy köy, mahalle mahalle, sokak sokak gezerek vatandaşın derdini dinleyip çareler üretmek için çalışmış. Camide bizim Cemevi de bizim diyerek, ibadethanelere her zaman maddi yardımda bulunmuş.Tüm Köy muhtarları ile irtibat halinde olarak köy okullarına destek olmuş. Bilgisayarı olmayan muhtarlıklara vatandaşın işi daha kolay ve hızlı görülsün diye Bilgisayar bağışlamış. Kısaca hep veren olmuş. Sevgi vermiş, emek vermiş, hizmet vermiş. Düğün, cenaze, çocuk görme, hasta ziyareti, hacı görme, asker eğlencesi akla gelebilecek her yerde hemşehrileri ile birlikte olmuş. Sabah bir cenaze de tabut taşıyıp dua etmiş, öğlen bir sünnet düğününde kirve olmuş, akşam bir başka dügünde nikah şahidi. Çalmadık kapı sıkmadık el bırakmamış. Hani hep konuşulur ya milletvekilleri şu kadar maaş alıyor diye. O, aldığı maaşın üzerine biraz daha para koyarak hepsini öğrencilere burs olarak dağıtmış. Aldığı maaştan fazlasını millete harcamış. Yüzlerce ihtiyaç sahibi çocuğa kıyafet yardımında bulunmuş, doğduğu ilçede ki yüksekokula onlarca bilgisayar hediye etmiş. Eğitim için hiçbir fedakarlıktan kaçmamış. O'nun ki büyük bir başarı öyküsü. O, 24. Dönem Amasya Milletvekili Ramis Topal"ifadelerine yer verdi.