Dr.Sevgi Ekiyor’un sosyal medya hesabından takipçileri ile paylaştığı canlı yayına katılan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üniversite Başhekimi Prof.Dr.Zekayi Kutlubay son günlerin salgın hastalığı Korona Covid 19 virüsü ve üniversitede yapılan çalışmaları anlattı.
Sürecin Türkiye genelinde başlayan 10 Mart itibarıyla Üniversitede başladığını belirten Kutlubay, başta Üniversitemiz Rektörü sayın Nuri Aydın, Dekanımız sayın Sait Gönen ve genel istişare kurulumuz ile bu süreci nasıl işletiriz konusunda karar birliğine vardık.
Aslında Cerrahpaşa olarak çok ama çok hazırlıksız yakalandık bu vakaya, bir yandan yeni yapılaşma çalışmaları ile inşaat alanına dönen fakültemiz, diğer yandan bu tür bir vaka ile karşılaşınca gerçekten zor dönemlerin başladığını gördük. İlk iş olarak inşaat çalışmalarımıza bazı bölümleri durdurarak başladık. Genel Cerrahi mono blokları boşaltıp korona hastaları için tahsis ettik. Ardından Kadın doğum Jinekoloji binasını salgın sebebiyle, öksürük, ateş ve diğer semptomların incelenmesi açısından ilk başvuru ve teşhis ve tanı merkezi olarak hizmete sunduk.
Sosyal medyadan gelen sorulara da cevaplar veren Kutlubay, çocukların ve yaşlıların gerekmedikçe dışarıya,parklara çıkarılmaması gerektiğinin altını çizdi. Acil bir durum oluşmadıkça lütfen ama lütfen dışarıya çıkmayalım. Çalışma mecburiyeti bulunan bireyler dışında bu kurala uymak vatandaşlık görevimizdir dedi.
Sürecin Türkiye’deki ilerleyişi hakkında gelen bir soruya ise vaka ve tanı sayısı ile kaybedilen hasta sayılarına bakıldığında istediğimiz gibi olmasa da diğer ülkelerle kıyasladığımızda iyi diyebileceğimiz bir süreç içerisindeyiz.
Kıyaslama yaparsak, ABD ve İngiltere’ye göre çok iyiyiz. Almanya ve Güney Kore gibiyiz. Güney Kore’de çok test yapınca tedaviye erken başlayıp hastalığı izole ediyorlar ve yayılmayı durduruyorlar. Bizimde yeteri kadar test kitimiz var. Testlere de fazla güvenmeyelim, negatif çıkanların pozitif olma durumu da var. Semptomların ortada olduğu durumlarda test yapılmalı. Test materyalini doğru yerden solunum yolu bölgesinden test maddeleri alınmalıdır.
Toplum için önerileriniz nedir ? diye soruya ise; Toplumdan beklentimiz mümkün oldukça acil durum olmadıkça sokağa çıkmasınlar, maddi manevi birbirlerine destek olsunlar. Çünkü bu gibi destekler bizleri hem manen hem de maddi olarak rahatlatacaktır.Böyle durumlar da biz ülke olarak, millet olarak kadirşinaz bir toplumuz ve fedakarlığımızla aşamayacağımız engel yoktur. Kendimizi izole etmemiz şart, bu konuda rahat olmanız sizi psikolojik olarak ta rahat tutar. Özellikle el hijyenine dikkat edelim, en güzel hijyen maddesi ise su ve sabundur. Eğer sabun ve su bulamadığınız yerde iseniz kolonya ve el dezenfektanı kullanabilirsiniz.
Ne gibi belirtiler için hastanelere gitmemiz gerekir ?
Aksırma, öksürük ve nefes darlığınız varsa saklamayın ki yanınızdaki eş dostu riske atmayın kendinizi mutlaka izole edin. En kısa zamanda da maskenizi takarak bir hastaneye başvurun.
Başka yapılması gerekenler neler, yani evde bekleyenler ne yapmalı ?
Evde kendini izole edenlerde bağışıklık sistemlerini güçlendirici doğal besinler almalılar. Özellikle C ve D vitamini içeren ürünler tüketmelisiniz. Bunun yanında günde 2 litre su tüketmenizi de öneriyoruz.Stresten ve hareketsizlikten de uzak durun. Mutlaka iyi bir uyku düzeniniz olsun. Evde boş zamanlarınızı egzersiz yaparak da geçirebilirsiniz.
Beta Glukan içeren maddeler tüketmeliyiz. Karaciğeri yoran besinlerden uzak durmalıyız. Bu nedenle de hayvansal gıdaları fazla tüketmeyelim.
Şu an korona ile alakalı yapılan doğru ve yanlışları sıralarsak;
3 senaryo var bu güne kadar uygulanan ve görünen..
1-İngiltere’nin uyguladığı, ‘’ölen ölsün kalan sağlar bizimdir’’ anlayışı..
2-Virüsün mutasyona uğraması beklenip enfekte olması engellenecek
3-Ya bu hastalığı tamamen iyileştirecek bir tedavi bulmalı, yada aşı ile hastalanmayı önleyeceğiz.
Burada altını çizmemiz gereken bir durum daha var, her hastaya aynı ilacı kullanamıyoruz. Kişiye göre ilaç seçme durumlarını da göz ardı etmemeliyiz. Korona virüsteki bir diğer sıkıntı da pıhtı yapması. Bu pıhtının nerede atacağı da ayrı bir dert. Çünkü sadece akciğerlerde değil beyin ve kalp dahil her alanda pıhtı atma durumları biraz işimizi zorlaştırıyor.
El ve ayak morarması bu gibi durumları işaret edip hastaneye mi gitsinler ?
Hayır her eli ayağı moraran hastaneye koşmasın..
Hastane ortamında nasıl bir kıyafet seçiyorsunuz ?
Yatan hastaları korkutup ürkütecek giysiler giymiyoruz, normal maske takıp önlük giyiyoruz.
Süreç için ne diyorsunuz ?
Nisan ve Mayıs ayı için çok dikkat etmeliyiz. Eğer Nisan ve Mayıs aylarını kontrollü atlatabilirsek Haziran ayı ve ilerisi için rahat bir sürece adım atmış oluruz.
Bunu rakamla nasıl açıklayabiliriz ?
120 bin hasta sayısını geçmezsek inşaAllah yırttık gibi görüyorum
Gelecek için mecburen normale dönmek zorundayız, hem kişisel hem de devletsel ekonomi için bu şart…
Artık nasıl ki depremler yaşayıp depremlerle yaşamaya alıştık, depremler için önlemler almaya başladık, aynı şekilde bu tür salgınlara karşıda önlemler alıp birlikte yaşamaya alışacağız.
Hastane de yakınları yatan hasta sahipleri için önerileriniz neler ?
Koronalı hastaları kimse ziyarete gelmesin, ne dışarıdan içeri misafir alınsın, ne de hasta dışarıya çıksın..Bu konuda kesin yasak diyoruz. Hatta biz hastane yönetimi olarak normal hastaların ziyaretlerine de kontrollü olarak yasaklar getirdik.
Bu süreçte sizi sevindiren yada üzen birer örnek verin desek ?
En sevindirici bağışlar, malzeme bağışı, yemek ve kurabiye gönderen aileler...
Alkışlar karın doyurmuyor sadece sevindik o kadar…
Beni üzen tek olay ise ölümler….
Herkes kendine çok ama çok dikkat etsin…Gerekmedikçe evden çıkmasınlar…
