Bir şehrin tanıtımında olduğu kadar, turizminde de etkili olan spor kulüpleri her başarı zamanında kulübün kendine olduğu kadar, şehrine kazanımlarıda ciddi manada önem arz ediyor.  Peki bu kazanımların rahatsızlık verdiği çevreler olur mu ! derseniz...Bu sorunun cevabı da elbettte ''evet'' olacaktır.

Amasya; Tarihi, konumu ve coğrafyası ile eşi benzeri olmayan bir turizm ve kültür şehri. Bunun yanında kendine has coğrafi güzellikleriyle de büyüleyen bir yapısı olan şehir. Böylesi bir şehrin spor kulübü de her daim gündemde olmalıdır ki, şehrin ekonomisi canlı tutulsun. Bilinmelidir ki büyük ticari şirketler, gündemde olan spor kulüplerine reklam pastasının büyüğünü sunarlar. Eğer Amasyaspor 1968 Spor  Kulübü de olmasını arzu ettiğimiz yerde olması halinde böylesi pastalar sofrasından asla eksik olmayacaktır.  Bu sayede de Amasya'ya gönül vermiş herkes kazanacaktır. 

Bu açıdan bakıldığında başta şehrin en önemli mülki amirleri, siyasetçi ve işadamları olmak üzere, bu kulübe eski yeni emek vermiş herkesin elbirliği içinde olması gerekir. Zaten olması gereken de  bu değil mi..

Düşünsenize kulübümüzün 1.lig yada süper ligde puan mücadelesi vermesi durumunda olduğunu. Bir hayal edin, ne büyük kazanımlar Amasyamıza akın edecektir.

Yoksa, ülke siyaseti misali ''sen ya da ben'' kavgasına girersek bu işin fırından istenilen düzeyde çıkması da zor olacaktır. 

Özellikle Amasya'da yerel basın bu konuya büyük önem vermelidir. Çünkü bu konular hem şehrin hem de o şehre gönül veren herkesin motivasyonuna ayar veriyor. Nasıl ki her daim başarılı olan bir spor kulübü şehre pozitif aksiyon katıyorsa, bu aksiyonu her daim yerel medya gündeme taşımalıdır. Bozuk plakların müzikseverlere ilham vermesi nasıl zor ise, bozuk sistem ve çalışmaların da spor adına topluma ilham katması o derece zordur.

Başarıyı birileri alkışlarken, yenilgileri birilerinin gönderme yapmasına imkan vermesi o şehrin perdelerine kir bulaştırır....Bu perdeleri dışarıdan gören perdelerin arkasını nasıl zanneder dersiniz...