Bir gün yolunuz Taşova'ya düşerse sakın uğramayı ihmal etmeyin. Köyün her iki girişi farklı güzelliklerle sizi karşılıyor. Esençay ve Hacıbey istikametinden girerseniz güzel bir gölete şahit olacaksınız. Hele de akşam vakti gelirseniz güneşin Akdağ üzerinden batışı o küçük dalgalar eşliğinde size huzur verecektir. Diğer taraftan Dutluk köyü yönünden girerseniz, sabah girmeniz daha doğru olacaktır. Dilaver'in tepeden köye doğru süzülen güneşin doğuşuna şahit olacaksınız.

Ya gitmeden nasıl bu köyü tanıyabilirim derseniz, sosyal medya hesaplarından bu güzelliklere şahit olabilirsiniz. Tıpkı bizler gibi. Araştırdığınızda, takip ettiğinizde tüm aradıklarınız önüne gelecek zaman dilimindeyiz.

Biraz önce ben yine böyle bir güzelliğe şahit oldum. Kızgüldüren köyünün yetiştirdiği bir iş insanı aynı zamanda siyasetçisi Tekin Sobacı ve köyün delikanlıları Foto Abdullah, Recep Binici ve İnşaat Mühendisi Gökhan Aykan ile mevsimin en taze ürünlerinden mısırları közde pişirip ardından günün yorgunluğunu atabilmek için aynı kömürde demlenen semaver çayı sofrasına rast geldik. Mısırların tazeliği ve muhabbetin de güzelliğine yansımış durumda. Tıpkı o 30 yıl önceki yaşamlar gözlerimizde canlandı. Koskoca bir yılı beklemek bile güzel oluyordu bu mısır pişirme aşkıyla...Çocukluğun verdiği hareketlilik ve heyecanla o közlerin üzerine bazen oturup pantolonlarımızın yandığı eve geldiğimizde de bacağımızın bir küçük balon gibi kabardığını hatırlıyorum. Mısırların kurutulduktan sonra evin bahçesinde gece yarılarına kadar soyulup ufalanması... Hey gidi günler hey... Buna kışa doğru eşlik eden tütünleri de koyarsak haberimiz bir hikayeye döner.

Ya Tekin Sobacı hemşerimizin elinde kaldırdığı o karpuza ne demeli. Bostana gidelim, bu gece  bostanı bekleyelim derken o bostanları beklediğimiz eğreti kulübeler şimdilerin belki 1+1 dairelerinden daha bir haz verirdi insana.

Ne diyelim bir güzel köy...Selanikten göç eden Atalarımızdan günümüze yaşayan ve yaşatılan Selanik evlerinin tek tük kaldığı o uzakta ama kalbimizde, hayallerimizde ve anılarımızda yaşayan o köy...Köyümüz...