Yazı dizisi: Müslüm Söyler

Hergün tutulan Kovid 19 çizelgeleri, ölüm ve vaka sayıları uykularımızı dahi kaçırır oldu. Öyle bir zamana geldik ki, tv seyretmek bile bizlere neşe yerine elem vermeye başladı. Seri katil cinayetleri bile bizleri bu denli karamsarlığa itmemişti. 

Her musibetin sonu, her savaşın galibi ve mağlubu hesabı bu salgın da sona erecektir elbette. Lakin ülke ve ülke yöneticileri, hatta millet olarak bu sonun bizlere en az yıkımla son bulmasını sağlamak topyekün hepimizin görevidir.

Bu salgın süresince her şey yazıldı ve çizildi. Kimi şahsi, kimi bir grup ya da siyasi düşüncesi tarafıyla yazdı. Kimileri de muhalif kimliğiyle...

Bu konuda ''sadece millet için yazan''a pek rastlamadık desek yeridir.

Çünkü takip ettiğim tüm yazar çizer ekibi kendine yakın ideolojik yada siyasi taraflara ağır basan yorumlarla köşelerini süslediler. Karşı bulduğu kesimin her yaptığını faydasız, kendi yazdığı her satırın gerçek olduğunu sandılar. Aslında sanmadılar ama sanılsın diye sanmış gibi göründüler.

Şimdi dosyalar dolusu mahkeme evrakları adliyelerde yer işgal ediyor. Hem siyasi sürtüşme ve siyasi hakaretler. Hani siyaset milletin meclisiydi.,.

Anladık ve gördük ki, kovid 19 bizlere kendi kendimize dönmeyi, önce kendimize kendimizi inandırmayı öğretti. Sonra dalmış olduğumuz siyasette ne kadar bakar kör olduğumuz ortaya çıktı. Çünkü bu salgında bile kin ve öfke satan yazarlar oldu. Kinle ve öfkeyle beslenen siyasilerin varlığı alenen ortaya döküldü.

Aslololan aslına, sahte olan yerine cuk oturdu...

Millet siyasetin ve siyasinin asıl rengini de, yazar ve çizerin gerçek kimliğini de gördü...

Hayat normale döndüğünde bakalım o sahte yüzler, alışılagelmiş maskenin dışıda nasıl bir maskeyle armızda dolaşacaklar.