“Çiftçinin başlıca maliyetleri arasında yer alan ve geçtiğimiz yıl çuvalı 100 lira olan DAP gübresi 190 liraya, çuvalı 70 lira olan besi yemi 135 liraya, litresi 4,94 lira olan motorin 6,80 liraya çıkmıştır. Müstahsil için bu maliyetlerle üretmek, besici ve çiftçimizi iflasa sürüklemektir.

Stokçulukla suçlanan, boş depolarına baskın yapılan soğan üreticisinin 60-70 kuruşa sattığı soğanı marketten 1,5-2 liraya, besicinin 2,8 liraya sattığı sütü marketten 8 liraya, 40 liraya sattığı eti 60 liraya satın alıyoruz. Soruyorum burada kim kazanıyor?

“Bizi öldürdünüz mahvettiniz” diyen çiftçiye “Cebinde 3 bin liralık iPhone 6 var üstelik interneti de var” diyen bakanı da gördük, “Ananı al git” diyeni de. Besicimiz ve çiftçimiz ürününü yok pahasına bile satamazken, ürünü elinde kalmışken hükümet çiftçi yerine kendi yandaşlarını düşünüyor. Yurt dışından sıfır gümrükle getirilen ürünler ülkemiz tarımını yok olmanın eşiğine getirmiştir.

Hayat pahalılığı ve üretim maliyetleri altında üreticimiz çıkmazda.

Geçtiğimiz gün tarafıma ulaşan Taşovalı küçükbaş hayvan yetiştiricisi bir hemşehrimizin “Çiçek aşısını tarım ilçe müdürlüğü geçen yıl 50 kuruşa yapıyordu bu yıl 2 TL oldu. Maliyetler iyice belimizi büktü. Üretmeyin diyorlar bize” sitemi ile karşılaştım.

Konu ile ilgili yetkililerle görüştüm ve sorunun kaynağını öğrenmeye çalıştım.

Geçen yıla kadar bakanlığın aşıyı ücretsiz verdiğini, bağlı müdürlüklerde 25 kuruş uygulama ve 25 kuruşta ulaşım bedeli olarak toplam 50 kuruş alındığını öğrendim. Hayvan sağlığı ilaçları satan ulusal ölçekli bir firmanın yetkilisinden aldığım bilgi, bakanlığın ihale yoluyla bir doz aşıyı yaklaşık 25 kuruş civarında temin ettiğini öğrendim. Bakanlık aşı parasını da çiftçiden alsa bu rakam 75 kuruş olacak ama yeni fiyat 2 TL.

Özel veteriner kliniklerinde de bu aşının tıpkı İlçe Tarım Müdürlüğünde olduğu gibi 2  liraya yaptıkları bilgisine ulaştım.

Bakanlık uyguladığı yeni fiyat politikası ile geçmiş dönemde ücretsiz dağıttığı aşıların parasını da almaya başlamış oluyor.

Sözün özü teorikte destek çok, pratikte destek yok köstek çok.”