banner45

Göz yaşlarıyla...

Tüm çocuklara evladım diye hitap eden bir ADAM(ın) öz kızını kaybettiğinde ne şekilde hitap edebileceğini hiç düşündünüz mü?

Mehmet SARI ağabeyin musalla taşında, tabutu başında gözyaşlarını göz kapaklarından ziyade kalp kapakçıklarına akıtan o görüntüsü unutulan Türk Aile Yapısını bizlere acı bir şekilde hatırlattı. Elinde mikrofon dilinde hüznün tarif edilemeyen dile gelişi vardı. Onlarca kalabalığın içinde göze çarpanların gözlerindeki yaşlar bildiğimiz o güneş gözlüklerinin arkasına saklananlardan değildi. Ellerinde mendil olanlar mendilleriyle, olmayanlar ellerinin dışı ve giysilerinin kollarıyla göz yaşlarını siliyorlardı.

Bir babanın en zor anları ve en soğukkanlı olması gereken durumdu.

Hem kendisi, hem de çok sevdiği kızı için tüm sevenlerinden helallik isterken bile gözlerindeki yaşlar içeriye akıyordu.

Amasya’nın evladı, Amasya’nın Memed emmisi, evladı için son görevini tüm sevenleriyle gerçekleştiriyordu. Çok sevdiği köyü sevenleriyle dolup taşmıştı. Tıpkı o güzel günlerdeki kalabalıklar gibi, tıpkı o iftar sofraları gibi. Tek  farkı,  o zamanki tebessümlerin yerine göz yaşları hakim olmuştu.

İyi günde, kötü günde, varlıkta ve yoklukta hep aynı kalp ve ruhla…

Mekanın  CENNET olsun Hilal kardeşim…

Başın sağolsun kıymetli Ağabeyim…

YORUM EKLE