Müslüm SÖYLER'in / Özel Haberi

Dünyayı kasıp kavuran Korona belası Kovid19 virüsü can yakmaya devam ediyor. Hem de arkasında büyük yıkıntılar bırakarak. Öyle bir yıkıntı ki insanlar kendini düşünmekte, ne olacağına şüphe ile bakmaktan kayıplarına bile üzülemiyor desek daha doğru söz etmiş olacağız.

İşte dünyanın bu çıkmaz sokaklarında kaybolmuş halde labirent oyunu oynar gibiyiz. Çalışma sistemi, uyku düzeni, inanç ve ibadet durumları altüst olmuş durumda. Bu durumun geleceğimize yani çocuklarımıza yansıyan tarafı ise daha bir karmaşık hal alıyor.

En önemli detay eğitim sistemine bir bakalım. Zaten zikzaklar çizen eğitim durumu şimdilerde anafor haline geldi. Öğrenci öğretmen ilişkileri, öğrenci ders ilişkileri ve öğrencinin ne okumam gerekir sorularına kendisi dahi cevap veremeyecek olma durumları keşmekeş bir eğitim zinciri haline dönüştü.

Düşünsenize dijital bir hal alan eğitim öğretim hadisesi, eşitsizlik içerisinde almış başını gidiyor. Kimi öğrenciler bu teknolojinin son nimetlerini kullanarak  eğitim alıyor, kimileri bu teknolojiyi hiç kullanamıyor. Kimi yetersiz internet, kimisi maddi durumların verdiği sıkıntıyla teknolojiyi kullanabileceği bilgisayarları elde edemiyor. Kimileri de internetin dahi olmadığı yerlerde eğitimine devam etmeye çalışıyor. Bu durumda adaletli bir eğitim var diyebilmekse mümkün değil.

Peki bu dönemde üniversite kazanıp,  üniversiteli olan, yada üniversiteyi bitirip diploma alan öğrencilerin durumları eşit mi ? Ya da kazanamayan ve üniversiteyi uzaktan eğitimle tamamlayamayacak öğrencilerin kayıplarını kim karşılayacak.

Paran varsa teknoloji satın al, teknoloji satın alarak üniversite kazan, teknolojiyi kullanarak üniversite mezunu ol ve iş sahibi ol. Ya parası olmayan ne yapacak…