Avrupa ve Dünya Şampiyonasında ülkemize kupalar kazandıran Ampute Milli Takımımızın oyuncuları disiplin kuruluna sevk edildi.
Konu hakkında yazıp yazmamakta tereddüt etmiştim, lakin gelişen olaylar sebebiyle yazma gereğini hissettim.
Ne yapmıştı Milli Takım ekibi ki, disiplin kuruluna sevk edildi ?
Başarıların ardından bir dizi davet ziyaretlerinde bulunan Şampiyon takımın oyuncu ve yöneticileri bir ziyaretlerinde kural ihlaline takılmış ve disipline sevk edilmiş.
Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş bu disiplin kurulu kapısını aralayan ziyaret olmuş.
Aslında biraz kafa karıştıran bir durum. Kurallar uygulanmalıdır, lakin her zaman ve her yerde. Belli başlı kişi ve kurumlar için bu kurallar esnetilemez. Eğer esnetilirse adaletsizlik ortaya çıkacak ve bunun neticesinde kuralların delinmesi söz konusu olacaktır.
Konu sosyal medya arenasında eğrisiyle doğrusuyla epey gösterime çıktı. Ben asla sosyal medya paylaşımlarına göre yorum ve yazı kaleme almam. Durum değerlendirmesine geçmeden önce mutlak surette yetkili kurumlarca açıklama beklerim.
Ampute Milli Takımımızın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı ziyaret etmesi ‘’kuralsızlık’’ ise diğer ziyaretlerin tamamında ‘’kurallar’’a riayet edilmiş midir?…
Muaz Ergezen'in başkan olduğu Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu, Mansur Yavaş'ı ziyaret eden Dünya Şampiyonu Ampute Milli Takımı'nı disipline verme nedenini şöyle açıklıyor;
“Kulübünüz sporcularından. Federasyonumuz yetkililerinin izni ve bilgisi olmaksızın milli takım forması/eşofmanı ile çeşitli programlara katıldığı tespit edilmiştir. Adı geçen sporcular, tedbirsiz olarak disiplin kuruluna sevk edilmiş olup, adı geçenlerin yazılı savunmalarının iş bu yazımızın tebligatından üç gün içerisinde federasyonumuzun …….. nolu faksına gönderilmesini, savunma vermediği takdirde savunmadan vazgeçmiş sayılarak hakkında dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler ile nihai karar verileceğinin bilinmesi hususunda bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.”
Federasyon başkanı elbette kuralları işletecektir. Eğer bir ziyaret ya da davete katılmak izin gerektiriyorsa bu izin mutlak surette alınmalıdır. Lakin bu kurallar her daim, kişi ve kurum farkı gözetmeksizin uygulanmalıdır. Yoksa, kuralların adaletsizliği ortaya çıkacaktır.
Konuyla alakalı Ampute Kulüpler Birliği Başkanlığı’da bir açıklama yapıyor. Kulüpler birliği haklı olarak milli takımda bulunan kulüp oyuncularına sahip çıkıyor.
Aslında bu durum başarıdan başarıya koşan Ampute Milli Takımı’nda bazı unutulan durumları da gözler önüne sermiş oldu. Milli takımın başarısı sadece milli takım yönetimi ve oyunculara mal ediliyor. Halbuki durum hiç de öyle değil dostlar. Ampute Milli Takımı oluşturan bu başarılı oyuncularımız şu an kenara köşeye sıkıştırılmaya çalışılan kulüplerimizin varlığı sonucundandır. Kulüplerimiz ne zor şartlarda bu oyuncuları Türk Ampute Futbolu’na kazandırmıştır. Ben şahsen buna bire bir şahit olan biriyim. Ömer Güleryüz, İsmail Korkmaz benim şahsen çocukluğundan beri takımımızda takip ettiğim oyuncular ve diğer kulüplerden yetişen oyuncularımız. Nerelerden gelip nerelerde idman yaptırıyorduk. Bir defasında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğrenci Halı Saha Spor Tesisleri’nde eski milli oyuncumuz İlyas Tüfekçi dahi bu duruma şahit olanlardandır. Onu bile antrenmanlarımıza davet edip Ampute futbolu bu gençlerimize sevdirmeye çalışmıştık. O günleri bu günlerin kaymağını yiyenlere anlatmak zor elbet. Sabri Reis, Yusuf gibi daha körpecik çocuklar annelerinin ellerini tutarak antrenman sahalarımıza geliyorlardı. Birkaç ay ömür biçilen rahmetli Sabri kardeşimiz ampute futbol aşkıyla 8 yıl ömrüne ömür katmıştır.
Ampute Milli Takıma sahip çıkarken diğer kulüpleri unutmak, ya da kulüplerin çabasıyla oluşturulan milli takım oyuncularını kulüplerindeki oyunculardan ileri görmek doğru bir yaklaşım olamaz. Bugün onların olduğu yerde yarın o kenara itilmiş oyuncularımız yer alacaktır. Unutulmasın ki, kulüpler olmasa milli takımdan bahsetmek mümkün olmazdı. Milli takımın başarısı çilekeş kulüplerimizin azminin timsalidir. Tüm Ampute kulüplerimiz milli başarının dışında tutulmamalıdır. Öyle olduğundandır ki, Ampute Milli Takım sanki bir başka takım görüntüsüyle sergileniyor. Milli takım tüm kulüplerimizin ortak paydası ve özverili çalışmalarının ürünüdür. Nasıl ki başarı kıskanılmaz takdir edilip gurur duyuluyorsa; bu başarı ve gururun kaynağı da unutulmamalıdır. Kaldı ki biz bir kulüp yöneticisi olarak o gururu yaşamak için Dünya Kupası Final maçına gidelim dedik, ne kapıdan alındık ne de arabamız stad garajına alındı. Araçta 2 engelli bulunduğu halde biz onca yol yürüyerek kapıya geldik, yine içeri alınmadık. Allah’tan milli takım yöneticilerinin daveti üzerine gelen kafilenin içine karışıp stada girebildik. Çünkü onlara ne isim soruldu ne görev, sadece yanında bir görevli ile içeri girdiler. Galiba o gün bizde kuralsız bir şekilde milli gurura ortak olduk.
Ampute Futbol Kulübü başkan ve yöneticilerini hatta oyuncularını görmezden gelirseniz, o görünen Milli gücü de eritmiş olursunuz.
Ampute milli takıma disiplin cezası verilmesi kurallar zincirini bir kez daha gözler önüne serdi. Umarız bu kurallar zincirinde bir daha hiç bir yöne doğru kopmalar olmaz. Saygılarımla
Müslüm SÖYLER
Yeditepe Engelliler Spor Kulübü Bşk.Yrd.
Gazete ve Radyocu