Araştırmacı-Gazeteci Uğur Dündar bu sana yakışmadı.
Uğur Dündar 15 Ağustos 2021 tarihli Sözcü Gazetesindeki köşesinde yazmış...... "ATATÜRK'Ü BİR DE BÖYE TANIYIN..
Herkesin okumasını öneririm. Nasıl kazanıldığını bilmeyenler vatanı kolay harcar.
Değerli okurlarım; Bugün size, saygın edebiyat eleştirmeni Selim İleri'nin “usta dünya yazarları arasına yürüyen bir kalem” olarak gösterdiği başarılı romancı Hasan Baran kardeşimin yazmakta olduğu “ATATÜRK'ÜN FOTOĞRAFINA BAKARKEN” adlı son eserinden bir bölüm sunacağım. İşte okurken gözlerimin buğulandığı o satırlar:
Atatürk'ün mavi gözleri buğulandı; “Kamil Hoca'yı sekiz yıldır görmedim” dedi. “Eyüp'te torununun yanına geldiğini duydum. Haydi Topkapılı, Salih Bozok'tan adresi al, onun yanına götür beni. O aydın, cesur din adamına vefamızı, saygımızı ve sevgimizi gösterelim.” Eyüp'te iki katlı ahşap bir evin bahçesinde, sedirde oturmuş Kur'an okuyan Kamil Hoca, Atatürk'ü görünce Kur'an'ı sol eliyle kalbinin üstüne bastırıp ayağa kalktı, nurlu yüzünden iki damla yaş düştü.” Diye uzun bir hikaye yazılmış. Uğur Dündar’a yakıştıramadım. “Araştırmacı-Gazeteci” sıfatına yakışmadı. Araştırmadan, doğrulatmadan, tarihi gerçeklerle uyuşup uyuşmadığına bakmadan köşesinde nakletmesi hiç mi hiç yakışmadı.
Yazı baştan aşağı üfürük…. Atatürk üzerinden pirim yapmaya zemin hazırlanmış. Yazıda adından bahsedilen “Romancı Hasan Baran” Atatürk ve din adamı üzerinden çok kazanmanın yolunu bulacak demek ki…
Amasya Müftüsü Abdurrahman Kamil Efendi’den söz edilmekte. “Kamil Hoca” diye tanıtılmakta. Kamil Hoca İstanbul’a Eyüp’te torununun yanına gitmişmiş. “Hikaye buya” Atatürk’ün hangi tarihte İstanbul’da olduğu kaydedilmediği için Hoca Efendi’nin de hiç gitmediği İstanbul’da hangi tarihte ışınlandığını bilemiyoruz. Bir de Atatürk Kamil Hocayı 8 yıldır görmemiş. Özlemiş…. Duygusal bir hikaye. Ya, kardeşim Atatürk’ün 8 yıllık bir hasretini nereden uydurdunuz. Atatürk 1919 yılı, 1924 yılı, 1928 yılı ve 1930 yılları olmak üzere Kamil Efendi ile tam beş defa hem de Amasya’da görüşmüştür. 8 yıllık hasret nereden çıkarılmıştır. Bir başka uydurma da, Kamil Efendi’nin Eyüp’te ikamet eden bir torunundan bahsedilmiş. Kız mı, erkek mi? O da bilinmiyor. İşin aslı ne Böyle bir torunu vardı, ne de İstanbul seyahati olmuştur. Demek oluyor ki, orada yazılan konuşmalar da uyduruk... Netice olarak “Araştırmacı-Gazeteci" Uğur Dündar bu sana yakışmadı.
Anlaşılan Atatürk ve Din adamı muhabbeti üzerinden yine birileri paraları götürecek.
NOT: Bu yazı Uğur Dündar'ın posta adresine de gönderilmiştir.