banner45

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: "Sağduyulu olmalıyız"

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan koronayı tedbir, tevekkül ve sabırla yenebileceğimizi söyledi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Koronovirüsle birlikte yeni bir hastalığın ortaya çıktığını, bu hastalığın Koronafobi olduğunu belirterek, “Kriz yönetiminde ilk basamak krize hazırlıktır. İkincisi ise soğukkanlı olmayı başarabilmektir” dedi.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: "Sağduyulu olmalıyız"

Tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüsle ilgili Milli Gazete olarak görüşlerini aldığımız Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, psikayatride mikrop korkusu hastalığı olduğunu belirterek, “Bu hastalık mizofobi diye geçiyor. Bu hastalık toplumda düşük bir oranda bulunuyor. İnsanlarda bu durumla birlikte ister istemez bir kaygı oluştu.



Endişe var, belirsizlik var. Bu belirsizlik insanlarda stres seviyesini artırıyor. Stres altında bazı insanlar soğukkanlı olarak kaygı altında becerisine sahip olabiliyor. Onlar bu dönemi sağlıklı bir şekilde atlatabiliyorlar. Böyle krizlere karşı becerileri var. Bazı insanların kaygıları korku seviyesine çıkarken, bazılarının korkuları da fobi seviyesine çıkıyor. Koronafobia durumu. Mesela, daha önce temizlik takıntıları olan kişilerin mikrop korkularıyla ilgili rahatsızlığı daha da alevleniyor.



Bu süreçte Sağlık Bakanlığı’nın sunduğu tedbirlere uymak çok önemli. Sokağa maskeyle çıkıp sürekli bu şekilde dolaşmak vücuttaki mikropların da üremesine neden olabiliyor. Bütün gün maskeyle dolaşmak virüs probleminin ortaya çıkmasına neden olur. Korkunun dozu kaçtığı zaman zarar vermeye başlıyor” dedi.



Stres yönetimi



Kriz dönemlerinde kontrol edilebilen “stres yönetimini” sağlayabilmenin çok önemli olduğunu vurgulayan Tarhan, gazetemiz okuyucularına verdiği özel mesajlarında “Korunmak için asgari tedbirlere uymak çok önemli. El yıkamak, hijyen şartlarını sağlamak… Bunları yaptıktan sonra günlük hayatını, çalışma hayatını minimize etsin ama, hayattan kopmasın. Eğer biz bu durumda rutinden koparsak bu durumda bu korku bizi tamamen hayattan kopmaya götürür, fobilerimiz artar. Hızımızı keseceğiz.



Bir fırtına durumunda fırtınanın üzerine gitmezsiniz. Fırtınaya karşı kendinizi korumaya alırsınız. Fırtınanın durumuna göre yolunuza devam edersiniz. Kontrolü kaybetmek en tehlikeli şeydir. Kontrolü kaybetmeyen stresi yönetebilir. Bu direksiyon hakimiyetini kaybetmek gibidir. Şu anda daha fazla dikkat gerekiyor, ama biz yolumuza devam edeceğiz” dedi.



Korku duygusu orantısız tepkilere neden olduğunu, insanlar marketlerde yağma derecesinde alışverişe yönelmesinin doğru olmadığını, sağduyunun çok önemli hale geldiğinin altını çizen Tarhan, “Çalışma temposunu yavaşlatsın, ama bitirmesin. Kalabalığa girmeyecek şekilde çalışsın. Hasta olan kişilerle, nezle grip olan gibi mesafeli çalışsın. Bazı kişilere bakıyorum, trafikte, kalabalık olmayan yerlerde maskeyle dolaşıyor. Kalabalığa girmek zorundaysanız o zaman maskeyi takarsınız. Kalabalığa girmediyseniz, hastalık olmayan kişilerle birlikte çalışıyorsanız bu durumlarda maskeyle dolaşmak, devamlı maskeyle dolaşmanın da hastalıkları davet ettiğini bilmelisiniz. Kötü senaryolar yazmamak gerekiyor.



Krizi yönetmek için en önemli faktör soğukkanlılığımızı kaybetmemek gerekiyor. En kötüye hazır olacağız ama en iyiyi de bileceğiz. Bugün ne oldu? Gece uyumamak, sürekli hasta olmayı düşünmek… Bu sefer de dünya olarak ruh hastası oluruz. Korona’dan kaçarken ruh hastalığımızı bozmayalım” dedi.



Kaynak: Milli Gazete

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER