Genç nesil zaman ilerledikçe sanki kendini daha bir kaybetmeye başladı. Bu kaybedilişe yüzyılın teknolojik imkan ve icatları da destek olunca işin boyutu daha bir çıkmaza girdi.

Her geçen gün, saat ve dakika ne yazık ki gençlerin aleyhine işliyor.

Gençlik ne istiyor, biz ne veriyoruz!

Aslına bakılırsa gençlik sadece güvenli bir gelecek istiyor. İçinde beslediği ‘’gelecek hayalleri’’ni gerçeğe çevirmek istiyor. Daha doğrusu gençlik hak ettiği hayatı yaşamak istiyor. Çalışmalarının karşılığını bulamamak konusunda büyük endişeler taşıyor.

Geleceğini 3-5 saatlik sınavla riske atmak istemiyor. 12 ay geceli gündüzlü büyük emekler vererek geçirdiği çalışma saatleri bu 3-5 saatlik sınav maratonunda harcansın istemiyor. Gelecek yolculuğunun biletini hak etiği şekilde almak istiyor. Sınav sistemleri ve sınav günü yaşanan olumsuzluklar yüzünden geleceğini kaybetmek istemiyor.

Evet gençlik eğitim sistemindeki devasa yanlışlıkların kurbanı olmak istemiyor. Bu nedenle gençlerimiz iflas etmiş bir iş adamından daha büyük stres yaşayıp gelecekten endişe duyuyor.

Gençlik yaşanılan bu gerçekler karşısında siyasilere ve o siyasilere oy veren ailelerine karşı büyük güvensizlik yaşıyor. Gençlik sanal alem içinde kurduğu kendi dünyasında daha bir mutlu hissediyor kendini.

Hayata karşı bir yorgunluk, bitkinlik ve hedeflerine ulaşmada hayal kırıklıklarına uğrama korkuları içerisinde büyük bir travma içindeler.

Gelelim biz ne veriyoruz kısmına…

Ne yazık ki bizler aileler olarak çocuklarımızı kendi odalarına hapsediyoruz. Onlarla sosyal tüm bağları kesiyoruz. Siyasi haberler, siyasi atışmalar ve siyasi tartışma programlarından gençlerimizin kapısını çalıp hal hatırlarını soramıyoruz. Anneler sabah kuşağı programlarıyla başka insanların saçma sapan hayat hikayelerine kendilerini odaklayıp, evlatlarının seslerine kulak tıkıyorlar.

Siyasiler geleceğin Türkiyesi derken, o Türkiyeyi inşa edecek gençliğin hiçbir sorununu gündeme getirmiyorlar. Eğitim sistemi çemberinde ‘’dönme dolap’’ misali askıda kalan gençlerin geçen zamanlarına çözüm odaklı yaklaşan kimse yok.

Sistemin ön gördüğü yanlış eğitim sistemi nedeniyle içine kapanan, sanal alemde iş ve kariyer arayan gençlik için kimse somut çözümler ortaya koyamıyor. Vaatler karşısında kandırıldığını düşünen genç nesil siyasetçilere asla güvenmiyor. Siyasetçiler ise bu güveni kazanabilmek için hiçbir somut çalışma göstermiyor.

Beyler! bu ülkenin en önemli sorunu gençlerin geleceğidir. Seçim dönemi bitti, particilik ve koltuk hedeflerinizde sona erdi. Artık icraat zamanı. Sınavlara az bir zaman kaldı. Sınav stresiyle gelecek endişesi taşıyan gençlere bir mesaj verin. Gösteriş ve reklamın vakti geçti.

Gençlerin geleceğini daha fazla çalmayın.

Müslüm SÖYLER