Neye göre, nasıl ve neden ?
Her sorgulamada bizleri iki geri bir ileri götüren sebepler, bu sebepleri bizlere söyleten nedenler... Hepsi ama hepsi Nasrettin Hoca'nın Bindiği Dalı Kesmesi misali çözümleri alaşağı edişimizde gizli. Yada yine Hoca Nasrettin misali eşeğe ters binerek doğru yolu eşekten öğrenmek gibi.
Anlıyacağınız at izi it izine karışınca, bindiğin at ile indiğin eşek misali indi bindilerde karışıyor.
Velhasılı kelam bugün bu konuda edebileceğim en manidar söz, ''istismarlar''
Peki ama yıllardır süregelen,herkesin dilinde bir yosun misali yeşeren bu istismarlar nereden hayat buluyor. Bu dere boylarında yeşeren tosunları, pardon yosunları besleyen derelere nerden akıntı geliyor.
Hep aklıma geleni önce kendime sonra da topluma sormayı çok seven biriyim. Yıllarca hep sordum, gerek yazılarımda, gerek radyo ve tv programlarımda gerekse herhangi bir toplumsal alanda...Sorarken de her daim kendimce çözümler aradım. Çözüm bulmak ne kelime ''sana ne, işine bak'' diyenlerle uğraşmak daha çok zaman aldı.
Çok nadir de olsa gelen cevaplar sanki o akan derenin içinde yıkanmış gelmiş ve biçilmiş kaftan misali aynı dudaktan çıkarcasına sözleşmişler gibi. Üyelerden tutunda irili ufaklı tüm dernek başkanları da aynı sözcüğün esiri olmuşlar.
''Ne yazık ki bunlar merdiven altı dernekleri'' işte verilen cevap bu...
Peki nerden çıkmış, kim kurmuş yada kurdurmuş bu merdiven altı derneklerini. Herhangi bir derneğin kuruluş amacının dışında faaliyet göstermesi çok mu kolay, denetim mekanizmaları çalışmıyor mu ? Yada bunlara izin verenler bile bile lades mi yapıyorlar.
Eğer görünen göz kılavuz istemiyorsa, bu istismarlar daha çok aramızda can yakmaya devam edecek.
Mamafih şöyle kendi kendime araştırmalar yapıyorum, derneklerin üzerine birçok araştırma, denetleme ve takip dernekleri kurulmuş. Acaba bunlarda mı istismar ediyor engelli camiasını, diye düşünmeden edemiyorum. Sanki siyaset yelpazesi misali herkes birbirini koruyor.
Diyorum kendi kendime acaba içlerine girsek bizde mi bu dönen çarkların arasında sisteme uyarız, tıpkı siyasete giren arkadaşlarımızın siyaset sonrası camiasını unuttuğu gibi.
Sahi bugün ''Engelliler Haftası''na giriş yaptık , bu konuda engelin ve haftanın önemine binaen de söz etmek gerekir ya...
Hiç olmazsa koskocaman bir hafta her şey doğru gider değil mi... Sonrası yine eski alışkanlıklarımıza kaldığımız yerden devam ederiz. Bir gün; dünyayı cehenneme çevirenler yüzünden yaşadığımız şu salgın günleri misali camiamızın da ipleri koparmasından korkuyorum. Her şey düzelmişken, herkesi evden dışarıya çıkarma formüllerini bulmuşken birden tekrar eve kapanmak bizleri ne derece strese sokar varın siz hesap edin.
Siz siz olun salgın zamanında aldığınız dersleri, bunlar temizlik olsun, evlat sevgisi,ana baba sevgisi, memleket sevgisi olsun unutmamak kaydıyla hafızamıza kazıdıysak, emin olun bu istismarlardan benim gibi canınız yanarsa işte o zaman dernekçiliğin ve bugünlere kadar verilen mücadelelerin bir anda elektirk kesilmesi misali yok olduğuna şahit olursunuz...Geçmişin karanlığına gömülmemek için uyanalım...
Selametle efendim....
Kaleminize saglik dernekleein kaci üyelerini arayip hal hatir sordu cok merak ediyorum