Cerrahpaşa Tıp Fakültesi etrafındaki esnaf komşulara, Çapa lı arkadaşlara :
Cerrahpaşa ve Çapa Tıp Fakültesi nedensiz bir şekilde ayrılır iken öğrencilerimizin isteği ile o zaman bir konuşma yaptım. Kan transfüzyonuna benzettim yapılanları. Yanlış transfüzyon hastaya zarar verir dedim. Hatırlayan hatırlar. Bölünme konusunda "çapa"lı meslektaşlarıma da bizi yalnız bıraktıkları için kızgınlığımı dile getirdim. Çünkü önce çapanın İstanbul Üniversitesinden ayrılması söz konusu idi. Biz pazar günü toplanıp tepki gösterebildik onlar için. Onlar ne yaptı? Başbakanın doktoru Dursun Buğra gidip "çapa" nın değil bizim ayrılmamızı rica etti ve bu kadarı onlara yetti.
Konuşmamın diğer hedefi de etraftaki esnaftı. Cerrahpaşa yerinde kalması konusunda endişeler vardı o zaman. Esnafa da haber yollayıp boykota çağırmıştık. Onlar da gelmemişti. Onları Nasreddin hocayı Timurun fillerini şikayet için doldurup sonra korkudan tüyen köylülere benzetip " hocanın verdiği cevabı : filler çok sevimli bir iki tane daha yolla " hatırlattım.
Şimdi gelinen noktada etraftaki lokantalar ın deprem tehlikesi ile taşınma nedeni ile kan ağladığını öğrenince o konuşmam aklıma geldi. Kısa hesaplar Bağdattan döner. Şimdi öğrenecekler toplum olmayı.
Bizi desteklemeyenler hızlıca eski yerimize taşınamazsak yakında uyduruk evlerini yüksek fiyata kiralamaya öğrenci bulamayacaklar mesela.
Not: Cerrahpaşa küllerinden doğacak. Hep birlikte azimle çalışıyoruz. Buradaki esnaf için sizin sözünüzle " çöldeki prefabrik binalarda" da olsa hiç bir faaliyet özellerden geri kalmıyor.
Uzun vadeli sorunumuz:
Yetiştirdiğimiz çocuklarımızı mecburi hizmet alıyor. Sistemimiz aksıyor. Onları da POLİTİKAcıların ellerinden kurtarırsak çok iyi olacak. Mecburi hizmetin kalkması ülkemiz için çok iyi olacak.