''Bir siyasi parti görevlisinin herhangi bir terör örgütüyle bağının olması, asla kabul edilebilecek bir davranış değildir''….
Ne kadar doğru ve yerinde bir söz değil mi ?
Herkim olursa olsun, siyasi yeri ve tarafı önemli değil…
Her hangi bir terör örgütüyle bağı görüldüğü an itibarıyla gereği derhal yerine getirilmelidir.
Bunun cezası da Türk Hukuk kurallarınca bellidir…
Amma velakin, bu sözü söyleyip sonrası;
‘’şu şahıs neden içeride yatıyor’’…
‘’Bu gazeteciye neden ceza verildi’’…
‘’Bilmem hangi sanatçı niye yargılanıyor’’… gibilerden soruları da ilk paragraftaki sözleri eden birinin sorması çok anlamsız, bir o kadar da manidardır.
Doğrular…doğrular..doğrular…
Bu doğrulara çomak sokan kuyruklu ve şeytanca uyarlanan yalanlar…
Bütün mesele aslında bu noktada gizli…
Tüm sorunların ana kaynağı bu şeytansı düşünceyle peydahlanıyor.
Doğum sancıları çeken terör gebeşlerine işte bu gönüllü ve şeytansı doğum yardımcıları fırsat veriyor.
Kendine bile hakim olamayan, insan olduğundan bile kendince şüphe duyan bir adam, sanat ve sanatçı kisvesi altında, ; ‘’ben ateistim, ben inançsızım’’ gibi demeçleri ile millete ne anlatmak istiyor.
Geçenlerde bir Japon mimar ve deprem uzmanını radyo programıma konuk aldım. Öyle ki, dinleyenlerimiz bana hak vereceklerdir. Hatta bu programın tüm kaydını da youtube kanalımda yayınladım.
Program içerisinde sayın Yoshinori Moriwaki bildiği konular üzerinde konuşurken, en basit şiir konusunda bile ‘’hiç anlamam’’ derken yüzündeki tebessüm ve inandırıcılık gözlerden kaçmadı. O nedenle de görüntülü olarak programı yayınladım. Mimikler ve gözler sözlerinin kalpten çıktığının göstergeleriydi. Hiçbir inanca, hiçbir kültüre karşı ön yargılı değildi. Tam bir ilim adamı duruşundaydı. Mustafa Kemal Atatürk’ten bahsederken bile gözleri ışıl ışıldı…İnsan sevgisi ve insana fayda noktasında asil bir duruşu vardı.
‘’Yoshinori Moriwaki öldüğünde mezarı Türkiye’de olacak’’ İşte ağzından çıkan bu muhteşem söz onu en güzel doğal haliyle anlatıyordu.
Moriwaki Türkiye’nin birçok ilinde seminerler vermiş, vermeye de devam ediyor. Hem de hiçbir maddi karşılık beklemeden. Ana okullarında bile bu seminerleri vermek istiyor.
İşte böyle bir Türkiye sevdalısı bir yürek sayın Moriwaki, bunu anlamamak mümkün değil.
O, diyabet hastası olmasına rağmen Türkiye’yi karış karış bilgilendirmeye hazır…
Birilerinin siyasi ikbal, ceplerini doldurma, toplumun inanç ve değerleriyle oynama gibi anlamsız davranışların ayyuka çıktığı bu günlerde, sayın Moriwaki ile program yapmanın dayanılmaz rahatlığı içinde iki saatin nasıl geçtiğini dahi anlayamadım.
Bu neden yargılanıyor…!
Şu neden içerde…;?
Bu sanatçıya neden ceza verildi ?
gibi bir ülkeyi kaosa sürükleyecek hiçbir söz etmeden, toplumu deprem ve kaybedilmemesi gereken kültür ve inançlarına bağlılığı konusunda bilgilendiren Moriwaki gibi değerler her ülkeye nasip olmaz…
Yüzündeki gülücükler, kalbinden geçen iyi niyetleri bilgileriyle yoğurup bir köy sofrası misali önümüze seren sayın Moriwaki !
Teşekkürler…Teşekkürler… Teşekkürler…