banner45

Bağnaz ve Kibirli Kafalar

1980-1990’lı yıllardı….

İstanbul Üniversitesi’nde büyük bir baskı vardı. Kime diyeceksiniz, tabi ki de inançlı öğrenci ve çalışanlara, hatta ve hatta hekimlere.

Ancak burada ince bir detaya göz atmak anlatacaklarımı daha iyi algılamanıza vesile olacaktır. Özellikle bu ince detayla başlayalım.

Üniversite personellerinde temizlik işçileri, çaycılık ve çamaşırhane de çalışanlar için ‘’başörtü ve giyim tarzı’’ yetkilileri hiç rahatsız etmezdi.

Neymiş efendim!

Kendilerince hakir görülen kesim (bizim için temizlikçi, çaycı, hademe, doktor, hemşire ve profesör hiç farketmez) için giyim tarzı hiç önemli değildi.

Aslında onlar içinde bu kıyafetlerin bir zararı yoktu. Peki neydi asıl amaç?

Değerli okurlar asıl amaç, yıllarca dış mihrakların boyun eğdiremediği Türk Milleti’ne kendi insanlarını kullanarak boyunduruk takmaya çalışmak. Peki başarabildiler mi?

Elbette ki hayır. Başarmaları da mümkün değil.

Zaten dış mihrakların başarma şansları sıfır denecek kadar imkansız.

O nedenledir ki biz hep içimizdeki dış mihraklarla uğraşmışız. Türk milleti içinde kendi milletini paspas yapmaya çalışan bir grup var.

Bu grupların ele başları her köşeye yerleştirdikleri piyonlarıyla ülkemizde kaos çıkarmaya odaklanmışlardır.

Bakınız Euro 2024 Futbol turnuvasında objektif olarak malum grupların gazeteci ve tv yorumcularına dikkatlice göz gezdirin.

Milli futbolcularımızın milli kokan ne tür davranışları varsa hepsini eleştiren bir yapıya sahipler. Sanki her biri aynı kalıptan çıkmışlar.

Elin gavuru ‘’haç işareti yapar’’ ses yok, hatta onları medeni görürler.

Elin terör yanlısı maçlarda paçavra açar, zafer işareti yapar, demokrasinin gereği derler, geçiştirirler.

Hatta Atatürkçüyüz diye geçinen, Atatürk üzerinden nemalananlar dahi, Mustafa Kemal’in Askerleriyiz diyenlere ‘’Mustafa Kemal’in itleri’’ diye konuşan terör yandaşlarına arka bile çıkarlar. Bu bile onlar için demokratik duruş oluyor.

Lakin konu memleket meselelerine, inanç ve millet olma bilinciyle hareket etmeye gelince bu zevatların ayarlarında bozulmalar meydana geliyor.

Sen nasıl olurda maçlara çıkarken ellerini bir Müslüman gibi kaldırır dua edersin…

Sen nasıl binler yıllık Türk Geleneğinde var olan ‘’Bozkurt’’ simgesiyle sevincini paylaşırsın.

Sen nasıl her gol sonrası ‘’Tevekkül’’ edercesine görüntü verirsin…

Halbuki bunların yerine terör yandaşlarının kullandığı zafer işaretini yapsan hiç sorun olmaz.

Değerli okurlar uyanalım artık lütfen. Bizi kendi kimliğimiz altında kirletmeye çalışan ahlak ve düşünce yapısı bozuk insanlara itibar etmeyelim. Hep birlikte kendi öz değerlerimize sahip çıkalım. Güneşi karartmaya çalışanlar asla bunu başaramayacaklarını bilirler, lakin hoca Nasrettin misali '‘ya tutarsa’’ diye çabalamaya devam edecekler.

Bu cenah bu ülkede inançlı, milliyetçi, muhafazakar kesimin asla ve asla itibar görmesini istemezler. Onlar bedenleri açık olsa da beyinleri kapkara bir maskeyle örtülü olarak yaşamaya devam edeceklerdir. Örümcek beyinli olarak gösterdikleri insanların gölgesi bile olamayacak bu yamyamlar tayfası bu saatten sonra kendi fişini çekmiş oldular. O beyinlerindeki karanlıkla onları baş başa bırakalım.

Geleceğin huzurlu dünyası iman, ahlak üzerinde donanımlı ve milletine düşkün kadrolarla gerçekleşecektir. Bireysel huzur, bireysel çalışmaların milletler nezdinde tüm dünyaya yayılması ümidiyle…

Sağlıcakla kalın…

Müslüm SÖYLER

Gazeteci-Yazar

YORUM EKLE